Felsefe Tarihinden Kesitler
Arthur SchopenhauerFelsefe Tarihinden Kesitler Gönderileri
Felsefe Tarihinden Kesitler kitaplarını, Felsefe Tarihinden Kesitler sözleri ve alıntılarını, Felsefe Tarihinden Kesitler yazarlarını, Felsefe Tarihinden Kesitler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tanrının mevcudiyetinin gerçekliği tecrübi delille
veya ispatla gösterilerneyeceği için bir sonraki adım onun mümküniyetini ispat etmek olacak ve bu süreç içerisinde
epeyce güçlükle karşılaşılacaktı. Bunun yerine onun zorunluluğunu ispatlamaya ve dolayısıyla Tanrıyı zorunlu bir varlık olarak göstermeye teşebbüs edildi.
Sayfa 176
Ruh özdeşliğinin bilincindedir.
Ruh kişidir.
Sayfa 166
Aklı ancak akıl anlayabilir.
Sayfa 163
Şimdi korkutucu büyüklükleriyle kötülük ve günah itiraz edilemez olup ispat ve ikna yoluyla ortadan kaldırılamaz- lar; ve haddizatında günah için korkutucu azaplar ancak İlkinin miktarını artınr. Şimdi bütün bunlar ya kendisi bir Tann olan veya bir Tanrının iyi niyetli eseri olan bir dünyaya nereden gelmektedir? Eğer tümtanıcılığın tanıcı muhalif- leri ona karşı: "Nel Şimdi bütün bu günahkar, korkunç ve İğrenç varlıkların Tanı mı olması gerekecek?" diye feryat edecek olursa tūmtanıncılar da o zaman: "Neden olmasın? bütün bu günahkar, korkunç ve iğrenç varlıkların bir Tanrı tarafından de gaiete de coeur yaratılmış olduğu kabul ediliyor ya" diye cevap verebilirler.
Sayfa 117
Kabalanın Tanrının genel olarak yaratılmış olanlarla ve özel olarak Insanlarla ilişkisine dair sistematik spekülasyanlardan ve Kutsal Metinler üzerine gizli anlam katmanlan bulan yeni yorum biçimleriyle geliştiği söy- lenir. Mamafih gelenekte Adem ve Musa peygambere Indirilmiş ve yazılı olmayan vahyin Tannya dolaysız yaklaşmanın yolunu gösteren gizli bilgl- sini taşıdığına Inanılır. Kabala içerisinde merkezi ve önemli bir yer tutan Zohar Kitabı 1280 clvannda Moses de Leon tarafından kaleme alınmış olmakla beraber Yohannan ben Zakkay'a atfedilir. De Leon'a göre Tann hem aşkın hem içkindir. Bir yaratıcı olarak o yaratılmış dünyadan ayrıdır ve tabli güçlere tabi değildir. Ama aynı zamanda her yerde mevcuttur ve Şekinah formunda, aşkın olanın müennes, dünyevi bir tezahürü olarak ulaşılabilirdir. Daha sonra Kabalacılar bu öğretiyi biraz daha sarahate kavuşturdular ve Tanıyı birbirinden tamamen farklı iki veçheslyle tasav- vur ettiler. Bunlardan biri, En Sof (Sınırsız) bilinemez, erişilemez, saklı olandı, diğeri Şekinah, insanların dolaysız olarak tecrübe ettikleri tanısal bir tecelli Idi. Bu iki veçhe Sefirot, yani En Softan farklı fakat aşkın olan- dan tanısal ışımayla aydınlanan manevi sudurlar aracılığıyla birbirine bağlıdır. Yaratılış 10 kutsal sayısını (Sefirot) ve İbrani alfabesinin yirmi iki harfini Içeren bir süreçtir. Bu sayılarla harflerin toplamı da "gizli bilgeliğin otuz iki yolunu oluşturur. Ein Sofun özü insanların sakin olduğu dün- yada Sefirot aracılığıyla kendisini görünür kılar. Aşağıdaki dünya yukan- dakinin görünür bir temsili olduğu için dünyadaki fenomenler tanrısal doğayı sergilerler.
Sayfa 113
Ruhun arınması ve kemale ermesi ve oluştan kurtulması; ... kurbanda
ateş bizi oluşun zincirlelinden kurtarır.
Sayfa 118
Mutlu hayat neye dayanır? Emin ve sarsılmaz huzura sükünete.
Buna ruh yfıceliğiyle, doğru şekilde sezilen-seçilen şeye bağlılıkta eksilmez bir sebat ve sadakatle erişilir. )
Sayfa 102
(Bir şeye sadece sahip olmayı isternek en büyük budalalıktır. )
Sayfa 102
Genel olarak ele alındığında Stoacılann görüşü şu
şekilde de anlatılabilir: Bizim ıstırabımız her zaman arzularımız ile dünyanın gidişatı arasındaki bir uyuşmazlıktan kaynaklanır. Bu yüzden bu ikisinden birinin değişmesi, diğerine uyması lazımdır. Şimdi hadiselerin seyri ve istikameti elimizde olmadığına (oux f.<p' fıııiv) göre istek ve arzularımızı dünyanın gidişatma uydurmamız gerekir çünkü elimizde olan (f.<p' fıııiv) sadece iradedir. istemenin dışımızdaki dünyanın gidişatma dolayısıyla eşyanın tabiatına uygun hale getirilmesi ekseriya muğlak hata <p\x:nv Çfiv"" ile anlaşılır.
Sayfa 101
Zamanlarını dinlenerek, dolaşarak, herkesle konuşarak ve alay ederek, gülerek, şaka yaparak
geçiriyorlardı. Ayırt edici özellikleri aldırmazlık ve büyük şetaretti.
Sayfa 95
Zamanla demir bile eskir, fakat gelecek zamanlar asla seni şôhretinden edemeyecek, Dlogenes. Çünkü sadece sen gösterdin sade ve mutedil bir hayatın lhtişamını. Ölümlülerin mutlugunun en kolay yolunu.)
Sayfa 94
Dikkat ve ihtiyatla bir arada bulunan muazzam zeka ve
anlayışlılık, gözlem gücü, çok yönlülük ve derinlik eksikliği
Aristoteles'in temel ayırt edici özelliğidir. Dünya görüşü her ne kadar hünerle işlenmiş ise de derinlikten yoksundur.
Sayfa 76
Kişi kendisinden bilir ve kendisini bildiği kadar başkalarını
bilir.
Sayfa 21