Felsefenin Başlangıç İlkeleri kitaplarını, Felsefenin Başlangıç İlkeleri sözleri ve alıntılarını, Felsefenin Başlangıç İlkeleri yazarlarını, Felsefenin Başlangıç İlkeleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Materyalistlere göre,dünyayı ve maddeyi yaratmış olan tanrı ya da ruh değildir,ama ruhu yaratmış olan dünyadır,maddedir,doğadır.
Tinin kendisi,maddenin en üstün bir ürününden başka bir şey değildir.
Kitabın isminde felsefe yazıyor fakat marksizm, diyalektik materyalizmi vs anlatıyor. Yazarın diğer kitabı da aynı. Bence yanlış isim verilmiş kitaplarına.
Öncelikle kitabı başlığına göre alacaklar için uyarmalıyım ki, kitabın başlığı "Marksizmin (veya Diyalektik Materyalizmin) Başlangıç İlkeleri" olmalıydı. Ancak Marksizm'e meraklıysanız, başlangıç seviyesi için güzel bir kaynak.
Marx-Engel ikilisinin idealizme karşı sunduğu diyalektik materyalizmi anlamak için yeterli bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Şimdi artık, diyalektik materyalizmin, Marx ve Engels tarafından kurulup Lenin tarafından geliştirilen materyalizmin çağdaş biçiminin ne olduğunu daha iyi biliyoruz.
Ama bir ideoloji, yalnızca salt fikirlerin, her türlü duygudan ayrıldığı varsayılacak fikirlerin toplamı değildir (zaten bu, metafizik bir anlayıştır), bir ideoloji, zorunlu olarak, duyguları, gönül yakınlıklarını, hoşlanmazlıkları, umutları, korkuları vb. içerir. Proletarya ideolojisinde, sınıf savaşımının düşünceye dayanan öğeleri yanında, kapitalist düzenin sömürdüklerine karşı, "mahpuslara" karşı duyulan dayanışma duygularını da, isyan duygularını da, coşku ve hayranlık duygularını vb. buluruz. Bütün bunların hepsi bir ideolojiyi oluşturan şeylerdir.
Ideolojik biçim denince ne anlaşılır? Bu deyimle, özelleşmiş bir alanda (bilim ve sanat alanında) bir ideoloji oluşturan, özel fikirlerden bir bütün anlatılır. Din, ahlak, ideolojik biçimlerdir; aynı şekilde, bilim, felsefe, edebiyat, sanat, şiir de ideolojik biçimlerdir.
Öyleyse, genellikle ideoloji tarihini, özelikle bütün bu biçimlerin rolünü incelemek istersek, bu incelememizi, ideolojiyi tarihten, yani toplumların yaşamından ayırarak değil, ideolojinin, etkenlerinin, biçimlerinin rolünü toplum içine yerleştirerek ve toplumdan yola çıkarak yürüteceğiz.
Şimdi de ideolojik etken denen şeyi görelim: bu, ideolojiyi, bir neden olarak ya da etkileme yeteneğinde bir şey yapan bir güç olarak anlamaktır, ve bunun için de, ideolojik etkenin etkisinden sözedilir. Örneğin dinler, hesaba katmamız gereken birer ideolojik etkendir; hâlâ önemli bir biçimde etken olan manevi bir güçleri vardır.
"Hiçbir şey hareketsiz değildir; her şey
akar; aynı ırmakta iki kez yıkanılmaz, çünkü ırmak ardarda gelen iki an içinde asla aynı ırmak değildir; bir andan ötekine değişmiştir; başka olmuştur."