En son söyleyeceğimi en başta söyleyerek başlayayım. Attila İlhan yerine başka bir isim yazsaydı bu kitabı kimse okumazdı veya yerden yere vururdu. Attila İlhan olunca aman efendim çok cesur bir roman, yok efendim çok farklı bir konu. Ben Attila İlhan’ı hayranlıkla okuyan biriyim ve her kitabında onu sonsuz derecede översem bu objektif olmaz. Bu roman ittire ittire okuduğum, ayıp olmasın diye bitirmeye çalıştığım bir kitap oldu. Kısaca olmamıştı, daha kibarca söylersek bana hitap etmiyordu. Halbuki yeni bir romanını okumadan evvel büyük umutlarım vardı.
Diğer yandan cinsel eğilimli bir roman olup cinsellikle alakalı tüm seksüel konular kitabın içerisinde yer almaktadır. Bunun bilgisini de mutlaka eklememiz gerekiyor. Mesela bir gelin kaynana yakınlaşması var ki akıllara zarar. Aslında verilmek istenen mesaj, iletişimsizliğin insanların düşünce yapısını ne kadar zararla etkilediği ama bunu açıklama yönteminin ben çok doğru olduğunu zannetmiyorum. Yani önüne gelen her şeyi cinselliğe bağlayarak açıklamak, yapılan her yanlış hareketi anlamsızca çocukluk travmasına sığınarak açıklamaya çalışmakla aynı gibi geliyor bana. Bilmiyorum bir ben mi takıldım bu duruma. Amaç iletişimsizliğin nasıl insanları bunalıma sürükleyeceğini anlatmak. Anlatılan ise bana göre çok uyumlu değildi, en azından benim kafama oturmadı diyeceğim.
Ben bana daha çok hitap eden, okumaktan keyif alacağım konuları içeren başka bir kitap okumayı tercih ediyor (Gazi Paşa), hepimize iyi okumalar diliyorum..
