Filistin Ulusal Hareketinin Kurucusu Hacı Emin El-Hüseyni
Zvi ElpelegSözler ve Alıntılar
Asla kabul etmeseler de FKÖ'nün bugünkü önderleri gerçekte Hacı Emin'in başlattığı mücadeleyi sürdürmektedirler. Dahası, onun siyasal öğretilerden ve yarattığı dilden yararlanmaktadırlar. Demek ki, Hacı Emin’in siyasal yaşamını incelemek, bugünün Filistin ulusal hareketini besleyen kaynaklara ışık tutacaktır.
Sayfa 18Kitabı okudu
Emperyalist olmadığı ve geçmişte tek bir Arap ya da Müslüman devlete zararı dokunmadığı için Almanya dost bir ülke diye görülmekteydi. Üstelik bizim emperyalist ve Siyonist düşmanlarımızla savaşmaktaydı, ne de olsa düşmanının düşmanı dostundur. Ben Almanya'nın savaşı kazanmasının ülkemizi emperyalizm ve Siyonizm'den tümüyle kurtaracağına inanmıştım... Ne Almanya uğruna ne de Nazizm'e inandığım için Almanya ile işbirliği yaptım. Nazizm ilkelerini benimsemem, bunu bir kez bile aklımdan geçirmedim. Ancak, eğer Almanya ve Mihver Devletleri kazanırsa, Filistin'de ya da Arap devletlerinde Siyonizm'in kökünün kazınacağına inanmıştım ve bu inancımı hâlâ koruyorum. "
Sayfa 117Kitabı okudu
Onunla birlikte orduda hizmet veren Filistinli bir arkadaşı, Hacı Emin'in cephedeki askerlerin önünde uluorta Arapların Osmanlı İmparatorluğu yönetimi altında yaşadıkları güç koşulları dile getirdiğini, bununla da kalmayıp Arap bağımsızlık mücadelesini destekleyici sözler ettiğini anlatmıştır. Hacı Emin'in kendisi de, erzak dağıtımında yapılan haksızlıklara ve Arap askerlerinin Türk askerlere göre daha düşük statüde tutulmalarına karşı geldiği için bölüğün Türk komutanı Asif Iştif ile ilişkilerinin gergin olduğundan söz etmiştir.'
Sayfa 25Kitabı okudu
"Politikada ebedi dostluk da ebedî düşmanlık da yoktur, yalnız çıkarlar konuşur," şeklindeki özdeyiş Hacı Emin ile Arap devletleri arasındaki ilişkileri çok iyi özetlemekteydi.
Sayfa 234Kitabı okudu
1924 yılı sonlarında 85-95 bin sterlin kadar, o günler için çok büyük miktarda bir para toplandı. Bu para 1920'li yılların sonlarına dek süren onarımin giderlerini karşılamada kullanıldı. Projenin doruk noktası Harem-i Şerif kubbesinin altınla kaplanmasıydı.
Hacı Emin, eli kolu bağlı muhalefetin gözleri önünde Müslüman dünyasında saygınlık kazanma çabalarından dilediği sonucu alıyordu. Ona karşı olanlar giriştiği projeyi eleştirdiler ve yapılan harcamalardan kuşku duyduklarını sağa sola anlattılar.28 Söylentilerin herhangi bir dayanağı olduğu kuşkuludur. Ne olursa olsun, böylesine görkemli bir proje karşısında bu eleştirilerin bir etkisi olmadı: İki cami de baştan aşağı onarıldı, ayrıca kutsal topraklara bir dinî kütüphane ve İslâm Sanatları Müzesi yapıldı. Hacı Emin, Harem-i Şerif'i şanına yaraşır biçimde onararak terk edilmiş, ihmal edilmiş bir mekânı görkemli, etkileyici bir havaya soktu. İlerki yıllarda, sürdürdüğü siyasal mücadelesinde Islâm dininin savunucusu olarak görünmek için bu iki caminin onarımını her fırsatta diline dolayacaktı.
Sayfa 43Kitabı okudu