Detaylar: konumuzkitap.com/2023/12/firtina...
Julie Garwood'un dediği gibi ''Sizi bütün gece uyutmayacak. Nancy Pickard'ın zekâsı ve meraklı anlatımı insanı asla hayal kırıklığına uğratmıyor.''
Fırtına Kokusu romanına dair yorumlarımız ise şöyle: Başlık spoiler yerine geçmez bizce. Açıkçası biz romanı okurken sık sık o meşhur replik geldi aklımıza: "O senin yengen, yengen!" Okuyanların yüzünde bir gülümseme var, eminiz. :)
Peki Fırtına Kokusu'nu okumuş muydunuz? Okuduysanız roman hakkında neler düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!
Roman:
Bu yazardan okuduğum ikinci kitaptı. Gerçekten kalemine ve hayal gücüne hayran olduğum bir yazar. Harika bir olay örgüsü oluşturmuş. Son sayfaya kadar kesinlikle tahmin edemediğim şeyler oldu. Katili asla tahmin edemezdim. Çok başarılı bir kitap. Eğer önyargınız varsa kesinlikle her şeyi bir kenara atıp okumanızı tavsiye ederim.
Bir kasabada yaşayan en varlıklı ailenin en büyük oğlu öldürülüyor ve karısı kayboluyor. Herkes o aileyle tartışan adamın yaptığını düşünüyor ve adam hapse giriyor. Yirmi üç yıl sonra adamın hapisten çıkmasıyla başlıyor kitap. Daha sonra geçmişe, ölüme zemin hazırlayan olaylara dönüyoruz. Kasaba ikiye ayrılıyor. O adamın katil olduğuna inananlar ve suçsuz olduğunu düşünenler... Peki o adam suçsuzsa asıl katil kim? Kadın nereye kayboldu? Yaşanan olaylar bir cinayet işlemeye yetecek kadar ciddi şeyler mi?..
Keyifli okumalar dilerim...
"Annabelle, vurarak yumuşatabileceğimiz tek şey biftek, diye düşündü. Çocuklar et parçaları değillerdi, anne-babalar da et tokmağı gibi davranmamalıydılar."
"Koca Hugh biraz daha hızlanan yağmurun altında dururken, intikam bir kısır döngüdür, diye düşündü. Biri durdurmaya karar vermedikçe döngü asla kırılmazdı."