İlk gençliğin ümitsizliği kadar üzücü bir şey olamaz. Bu çağlarda ruh, bir takım isteklerden meydana gelmiştir. Eski hatıralar diye bir şey yoktur. Hayat başkalarınınkine karışmamıştır. Fakat bizler, sanki gelecekle ilgili hayallerimiz, körce ıstırap çeken bu gençlerin halini aydınlatıyormuş gibi bu erken gelen ümitsizliği önemsemeyiz.