Frankfurt Okulu ve Eleştirisi kitaplarını, Frankfurt Okulu ve Eleştirisi sözleri ve alıntılarını, Frankfurt Okulu ve Eleştirisi yazarlarını, Frankfurt Okulu ve Eleştirisi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Okulun kuruluşunda ki Adorno, Horkheimer, Marcuse, Pollock un geliştirdiği düşünceler ışığında Batı Marxciligi ve Pozitivizm eleştirilerinden sonra Son dönem okulun Profesörlerinden Habermas in frankfurt okulu düşünürlerinin tarihi ihmal edip disladiklarini, iktisadi çözümlemeyi de büyük ölçüde göz ardı ettiklerini kaleme almış Ingiliz Marxsist Sosyolog Tom Bottomore.
Lukács, Okul üyelerinin durumunu "Adorno dahil olmak üzere önde gelen Alman entelektüellerinin birçoğu, kendilerini bu 'Büyük Boşluk Oteli'ni başka bir yerde Schopenhauer'la bağlantılı olarak şöyle tanımlamıştır: [Otel] Her türlü modern konfora sahip olsa da, boşluğun, hiçliğin ve sacmanın kenarında durmaktadır. Mükemmel yemeklerin ve sanatsal eğlencelerin arasında boşluk üzerine gündelik derin düşünme yalnızca otel sakinlerinin bu en üst düzeydeki konfordan aldıkları hazzı artırabilir."
Batı Marksçılığı'nın betimleyicisi Frankfurt Okulu'nun doğuşu ve çöküşü Tom Bottomore tarafından bu kitapta anlatılmış. Kitap aynı zamanda eleştirel kuram'ın belli başlı önderlerinin de eleştirel bir değerlendirmesini içermekte.
eleştirisi üzerine Tom Bottomore'a genel hatlarıyla katılamadığım için pek sevemedim bu kitabı.
habermas, adorno, horkheimer ve marcuse'u ampirik sonuçlarla ilgilenmemekten, tarihsel perspektiften kaçındıkları ve genel olarak felsefik analiz getiremedikleri için frankfurt okulunun çöküşünün yaşandığını iddia etmekte. ancak sorun şu ki bay bottomore okulun neo-marksisizm ya da marksizimi yeniden yapılandırmak için değil ''eleştirel kuramı'' insanlara anlatmak için ortaya çıktığını görememektedir.
İDEOLOJİ YANLIŞ BİLİNÇTİR.
frankfurt okulu gibi, birmingham okulu ve chicago okulunun da ana tezi budur. hemen her ideolojik tutumu birer saplantı olarak görür ve bilincin önündeki en büyük set olduğunu düşünürler. burada işin içine tarihsellik katmak pek de içerikle alakalı bir durum değil. keza tezler deneysel bilgiyle değil özgür bilinçle ortaya atıldığından herhangi bir varlık iddiası da yoktur. eleştirel kuramın bir ideoloji olarak varolması önce kendisiyle çelişmesi değil midir zaten.
keza bu okullar kültür endüstrisini, aydınlanmanın diyalektiğini, müzikoloji ve sosyolojik açıdan marksizmin eksik kaldığı noktalarda aşmış bir boyutta seyretmektedir.
eleştirel kuram önce kendini reddetmekle başlar.
Frankfurt Okulu ve Eleştirel Kuramı öz bir şekilde anlatan ve aynı zamanda eleştirel değerlendirmesini yapan güzel bir eser.
Okuduğum Kitaplar: Tom Bottomore - Frankfurt Okulu ve Eleştirisi
Kitapla ilgili özet:
kitapokurum.blogspot.com/2019/02/tom-bot...