Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kubilay'ın Kılıcı

Fujiwara

Bahaettin Kabahasanoğlu

Fujiwara Hakkında

Fujiwara konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
4/10
1 Kişi
3
Okunma
Beğeni
273
Görüntülenme

Hakkında

Bu kitapta, birbirleriyle örülü kültürler arasında kendisini Doğudan Batıya fantastik bir yolculuğun içinde bulan Fujiwara'nın, Japon ve Çin Moğol topraklarında yaşadığı maceraları; dönemin acımasız kuralları ve ihanetlerine karşılık bir yerlerde sizi bekleyen aşkı bulacaksınız. Anladım ki, bir insanın bir kahramanı olur, diğerleri, ötekilerin hepsi, bu kahraman için çalışan zavallılardır diyen geyşayla karşılaşacak, Şamanın omuzundaki kartalın gözleriyle göreceksiniz. Adını aldığı 13. yüzyıl halk kahramanı Fujiwara'yla ilgili son romanı için hazırlık yaparken bir yaratık kurgusu içinde kıvranan, romanlarını oluşturma aşamasını tiyatral şova dönüştüren, tüm olup bitenleri kayıt altına alırken ressam arkadaşı Hakatanın çizdiği eskizlerden diyaloglar sağan ve sis perdelerini aralayan Fujiwara artık bir başkasına dönüşmek, ne kadar süreceğini kendisinin bile kestiremeyeceği tarihi yolculuğu başlatmak üzeredir. Alnında biriken ter tanecikleri artmaya başladığında zaman tünelinden geçercesine geçip gider yüzyıllar öncesine...
Tahmini Okuma Süresi: 14 sa. 30 dk.Sayfa Sayısı: 512Basım Tarihi: Kasım 2010Yayınevi: Postiga Yayınları
ISBN: 9786055711184Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Türler:
Reklam

Yazar Hakkında

Bahaettin Kabahasanoğlu
Bahaettin KabahasanoğluYazar · 6 kitap
Trabzon’un Yomra İlçesine bağlı Çınarlı Köyünde demir geçmelerle kafeslenmiş küçük pencereleri olan, kapı üzerinde kıvır kıvır koç boynuzu asılan, ocak arkasındaki kül yığını altında uğur getirsin diye sürekli at nalı bulundurulan ahşap taş karışımı kiremit örtülü bir evde doğan yazar, dedesinin anlattığı seferberlik hikâyeleri ve ninesinin bilmeceleriyle büyüdü. Tavuğa “kışşt”, köpeğe “hoşşt” ve arkadaşlarına da “hişşt” demeyi bu yıllarda öğrenen; karayemiş, ıhlamur, dut, defne, akasya, erik, elma ve nar ağaçları arasındaki koşuşturmalarını, çimen çiçek cenneti Harmancık’taki çelik çomak oyunlarını, yağmur dualarını, “mora” adını verdikleri ve kendi tellerine dizdikleri yaban çileklerini, denize giderlerken annesinin “boğulursanız sakın eve gelmeyin” uyarısını, dört yapraklı yoncaları yastığının altına koyarak tuttuğu dilekleri unutamayan, dallar beyaz örtünün altında kamburlaştığında elindeki sapanıyla yollara düşen, gazete kağıdı ve yaprakları sarıp sarmalayarak oluşturdukları topla karanlık iyice çökünceye kadar oynayan, yeri göğü birbirine bağlayan ebemkuşağının altından geçmeye çalışan altı çocuklu ailenin, İsmail’le Hatice’nin üç numarası... Adını, babasının Türk Petrolleri A.Ş. Batman Tesisleri’nde çalıştığı sırada çok sevdiği kan kardeşinden alan Bahaettin Kabahasanoğlu, ilk ve ortaokulu Yomra’da okuduktan sonra Lise ve Eğitim Enstitüsünü Trabzon’da tamamlayarak 1979 yılında Sosyal Bilgiler Öğretmeni olarak göreve başladı. Ortaokuldaki Türkçe Öğretmeni Ayşe Kasapbaşı’nın tatil ödevini sınıfta okumasıyla hayal gücünün farkına varan, Lisedeki şiir yarışmasında aldığı ilk ödülü Mişel Strogof (Jules Verne) sayesinde kalem ve kâğıtla daha da yakınlaşan yazar; öğretmelik görevi sırasında edebi çalışmalarını aralıksız sürdürdü. “Kuzey Haber” ve “Karadeniz Gazetesi”ndeki yazılarının ardından “Uzunsokak” ve “Horon” dergilerini çıkaran ekipte yer aldı. “Fujiwara/Kubilay’ın Kılıcı”yla fantastik seriyi sürdürmek isteyen yazarın; “Aksüt” (Hikâye/MEB Öğretmen Yazarlar Yarışması 1993-Mansiyon), “Denizlerin Dağların Çocukları” (Deneme), “Nesini Seviyorsun” (Şiir), “Yetişmeyen Yetişkinler” (İnceleme Araştırma), “Toplu Oyunlar” (Tiyatro) ve “Dün, Çok Kötü Bir Şey Oldu” (Roman) adlı eserleri yayınlandı. “Yuva” adlı TV dizisinde senarist olarak yer alan Bahaettin Kabahasanoğlu’nun; “Ormanya”, “Tatlı Şubat”, “Haskız”, “Beşik Kertmesi”, “Yağmurcan ile Bircan” adlı oyunları sergilendi, İstanbul Yeşilköy My Showland, AKM, Ankara MEB Şûra Salonunda toplam 13 kez sahnelenen “Bu Toprağın Çocukları/Bir Kurtuluş Destanı“ Müzikali 30.000 izleyiciye ulaştı. “Bir taraf dağ, bir taraf deniz, ortasında biz, biz dağ aslanları, deniz kızları, biz denize benzeriz” sözleriyle yaşadığı coğrafyayı özetleyen, 1996-2010 yılları arasında İstanbul Bakırköy Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü görevini yürüttükten sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı’na geçen, “Gelibolu/İnsanlığın Savaşı Yendiği Yer” ve “Karadeniz/Dansın Doğduğu Deniz” adlı müzikal ve senaryo çalışmalarını da sürdüren, edebiyatla ilgilenmek isteyenleri “tek yapmamız gereken 29 harfi yan yana getirmek” diyerek yüreklendiren yazar evli ve iki çocuk babasıdır.