"Rüzgâr eser, son tohumların üstünü açar ve geride çorak toprak kalır. Denizler tohumu sırtlayıp bereketli topraklara ulaştırır. Sonra, çöller yeniden canlanacak. Rüzgâr için önemli olan tohumun yaşamasıdır."
Kütüphane görevlisi kalbe düşen o âni sancı ile çöllere düşer, onu bulmaya ve aramaya iten şey Gariplerin kitabıdır. Kitabın içeriğinde bu yolculuğu tasavvuf ve felsefe karışımı bir dille okuyoruz.
Aslında yolculuk başlangıç noktasında sona ermişti...
İnsân hep kendi peşinden koşar, aradığıda bulduğuda kendisinden başkası değildir. Her sebep bizden doğar bizizdir doğuma sebep olan ışığa sebep olan düşen kaybolan yükselen yine bizizdir. Bir rûhun bir yolcunun peşine takılıp gitmemizde bundandır.
Kitapta yer alan şu cümle ile sonlandırıyorum yazımı;
"Peşinden koştuğu kitap kendi kitabıydı. Aradığı bilgi kendisindeydi."
"Kalp insanın gerçek doğasını ve kendi hakikatini yaşatan bir parçasıdır. Fakirin ağlaması kalpten bir örtünün kalkmasıdır."