Gazap Gönderileri
Gazap kitaplarını, Gazap sözleri ve alıntılarını, Gazap yazarlarını, Gazap yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tek istediğim kimseye yük olmadan yaşayıp gitmek
Sayfa 14
"Beni gördüğüne şaşırdın mı?"
Adamın gözlerinde kana susamış gibi bir pırıltı belirdi.
"Senin işini bitirmeliydim."
"Evet, bitirmeliydin."
"Bu felaketin sorumlusu sensin. O katil orospu çocuğuna planlarımı sen ifşa ettin."
"Kral Robert diyeceksin," diye çıkıştı Arthur, bir yandan sanki avını köşeye sıkıştırmış gibi adamın etrafında
daireler çizerek. "Dilini buna alıştırırsan iyi edersin derdim, ama nasılsa buralarda pek fazla vaktin kalmadı."
Ve ardından kılıcını savurdu.
Sayfa 407 - 407Kitabı okudu
Ancak MacRuairi'nin adamları bu koşullar altında boy ölçüştürmeye dünden razıydı. Eşkıya, cani, katil - bu sıfatlar onları tarif etmek için hafif bile kalıyordu - olarak bilinen MacRuairiler, denizlerin en zalimleri olarak nam salmıştı.
Ama karada da bir o kadar çetin savaşıyorlardı.
Sayfa 405 - MacRuairiKitabı okudu
Hem birliğe vaktinde yetişmeyi başardılar, hem de Arthur atından düşmedi - ancak düşüp kendini rezil etmesine ramak kalmıştı.
Sayfa 395Kitabı okudu
Arthur aşağıda uzanan karanlığa bir göz atıp yüzünü ekşitti. "Önce omzunu düzeltmek lazım," dedi MacRuairi. Arthura dönüp kolunu üstten tuttu ve hançerini ona uzattı.
"Hazır mısın?"
Arthur hançerin ahşap sapını dişlerinin arasına alıp başını salladı. Acı anlık fakat tarif edilemez derecede şiddetliydi. Ancak bir an sonra kolunu omzuna bağlandığı yerden her yöne doğru hareket ettirebiliyordu.
"Daha önce yapmış miydin bunu?" diye sordu MacRuairi'ye.
"Yok," diye cevap verdi adam, yüzünde ender rastlanır bir gülümsemeyle. "Ama nasıl yapıldığım görmüştüm. Şansın varmış ki, böyle işleri çabuk öğrenirim."
Sayfa 393Kitabı okudu
Ama Arthur halihazırda o kadar çok yönden başarısız olmuştu ki, bundan sonra bu lanetli görevini ne açıdan
kurtarabilecekse kurtarmaya kararlıydı. Alaydaki yoldaşlarının isimlerini söylemeden son nefesini verirse, hiç yoktan şerefiyle ruhunu teslim etmiş olacaktı.
Ancak öyle olsa bile, başarısızlıkları öyle felaket boyutlardaydı ki, bunun adına zafer demeye bin şahit gerekirdi.
Sayfa 379Kitabı okudu
Arthur gecenin içinde yankılanan bir savaş narası haykırarak içgüdülerinin onu yönetmesine izin verdi. Bas roimh Geill - Ölmek var, dönmek yok. Çılgınlar gibi savaşıp beş adamı haklamıştı ki, Alan MacDougallm kılıcının kabzasıyla yere devrildi.
Karanlık bilincini ele geçirmeden, işini henüz bitirmediklerinin farkındaydı. Bundan sonra her şeyin daha da kötüye gideceğinin de.
Zira onu canlı istiyorlardı.
Sayfa 369Kitabı okudu
Anna, kendi kalbinde yanıp tutuşan aşkın yansımasını onun kehribar rengi gözlerinin derinliklerinde gördü. Arthur onu seviyordu. Kendisi bunu henüz bilmiyor olabilirdi, ama Anna biliyordu.
Sayfa 333Kitabı okudu
Bas roimh Geill. Ölmek var, dönmek yok. Bu düstur, İskoç Muhafız Alayının benimsediği ilkelerden biriydi.
Sayfa 301Kitabı okudu
Ona saldıran iki adamı öldürmeden etkisiz hale getirmeye çalışırken üçüncü bir adam daha mücadeleye katıldı.
İki kılıç birden taşıyan bir adam.
Adeta şimşek gibi süratle hareket ediyor, İskoç Muhafız Alayındaki yoldaşlarıyla bile kıyas kabul etmeyecek bir azgınlıkla ona hücum etmeye geliyordu.
Arthur bıyık altından küfretti. Zifiri karanlığın ortasında kendini Lachlan MacRuairiyle yüz yüze buluvermişti.
Sayfa 275Kitabı okudu
Her şey durup düşünemeyeceği kadar hızlı olup bitiyordu.
Arzu onu kıskacına almıştı ve bırakmıyordu.
Sayfa 237 - AnnaKitabı okudu
"Sırf biz onları görmedik diye orada olmadıklarını sanma sakın."
Sayfa 197 - Arthur to AnnaKitabı okudu