Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Alışılagelmiş Hüznün Günlüğü

Gazze İçin Sessizlik

Mahmud Derviş

Gazze İçin Sessizlik Gönderileri

Gazze İçin Sessizlik kitaplarını, Gazze İçin Sessizlik sözleri ve alıntılarını, Gazze İçin Sessizlik yazarlarını, Gazze İçin Sessizlik yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
çünkü bu cennetin içinde bir şeyin ölmesi lazım ki hayat sıkıcı olmasın. yukarı celile nasıl ormanlarla dolup taşıyorsa, kudüs de kayaların dilin özüne hükmettiğine dair apaçık bir kanıttır. budur işte vatanım. bir arkadaşımın beyrut'ta yaşayan babası, yafa bahçelerindeki limon ağaçları çiçek açtığında onların kokusunu duyabiliyorum demişti, ölmeden biraz önce. abartmamış. - kayıp cennet... - bu tabiri kullanma! çünkü onu kabullenmek, şu anda geçerli olan kanuni ve olgusal statükoya teslim olmak anlamına gelir. mutlak surette kayıp cennet ile filistin'in bakış açısıyla kayıp sayılan cennetin arasında fark var. mutlak surette kaybolan cennet için ancak hasret duyarsın, kendini ona ait hissedip onun senin hakkın olduğunu bilirsin, ama onun için artık savaşmazsın. gitmiştir o. oysa filistin için bu kabul edilemez. mücadele sürüyor cennet kayıp değil, işgal altındadır ve geri alınması da mümkün. bir muharebeyi kaybettik ve meşru müdafaa için savaş sürüyor anlamında söylemiyorum bunu. benim kastettiğim şudur: bir filistinli, arapların endülüs'ü kayıp saydıkları şekilde veya müslümanların ahiretteki ecrini bekledikleri gibi, vatanını kayıp bir cennet olarak kabul edemez.
ay kuyunun içine düşmedi
-Baba, ne yapıyorsun? -Bu gece kalbim düştü de, onu arıyorum. -Onu burada mı bulacaksın? - Ya nerede bulacağım! Toprağa eğilip onu tane tane topluyorum, haziran ayında fellah kızları zeytinleri tane tane topluyor ya, ben de kalbimi işte öyle tane tane yerden topluyorum. -Ama senin topladığın şey çakıl taşı, baba! -Olsun, hafızayı ve zihni zinde tutar bu. Kim bilir? Belki de şu çakıl taşları kalbimin taş olmuş halidir. Değilse de belki alışmışımdır kaybolmama sebep olan kayıp şeyleri aramaya. Başkaldırımın kanıtı arayışa çıkmamın ta kendisidir. Kayıplara karışmaya karşı koymamdır. Bu arayışın başka bir anlamı ise: Kaybettiğimi bulamadıkça ben de kayıbım demektir.
Reklam
Ümitsizlikle ne yaparlar? Ümitsizlik ölümün ikiz kardeşidir. Dünyadan bir şey istediğim yok. Sadece boğazıma dayadığı bıçağı çeksin. Ben bir rehineydim. Yirmi beş senedir ellerinde bir rehineydim. Ümitsizlik beni salıverdi. Ümitsizliğimi duyurmaktan başka ne geri getirebilir ümidimi?
İntihar saldırısından kaçındığımızda, bize ödlek diyorlar. İntihar giriştiğimizde de, bize barbar diyorlar. Barışa davet ettiğimizde, bize yalancı ve dolandırıcı diyorlar. Savaşa çağrı yaptığımızda da, bize vahşi diye hitap ediyorlar. Biz katil miyiz? Kim kimi öldürdü ki? Bu soruyu soran oldu mu? Dünyanın belleğini kaybettiği doğru değil. Dünyanın istediğini yaparak belleğini iade etmemiz de mümkün değil. Dünya rahatına bakar, oynamak ister, içmek ister. — Dünyayı neden uyandırdın? — Bu benim sesim değil? Bu vücudumun yere düşmesinin sesiydi. — Niye sessiz ölmüyorsun?
Cinayet her zaman suçtur. Nasıl olur da birden cinayet uygarlık binasının direği oluyor? Güçlü olan bu cinayeti işlerse mi? İsrail terör ve cinayette başka bir dayanağın üstüne mi kuruldu? Dünya böyle işte - toplu öldürmelerden çok hoşlanır, ama bireysel cinayetleri de bir o kadar kınar.
Reklam
Günün ilerlemiş bir saatinde dünya âlem yatağından kalkar ve çalışma odasına geçer. Geceleri huzurla doluydu, rüyaları kesintisiz mutlulukla. Böyle uyur dünya... Böyle uyanır... Ve böyle unutur beni. Beni sadece iki durumda hatırlar: Ölmeyi denediğim zaman ve hayatı denediğim zaman. Bir çeyrek asırdır ölüyüm ben oysa. Ama artık bıktım ölü kalmaktan.
Batı medeniyetinin araç gereçleri hâlâ Asya insanının iradesiyle boğuşuyor. O sırada Asya toprağı ölüyor, Asya insanı ölüyor.
144 syf.
·
Puan vermedi
·
10 saatte okudu
Üzerine uzun uzadıya bir şey yazılmaya imkan vermeyen bir günce. Boğaz düğümleniyor, dudaklar kitleniyor, bakışlar bulanıklaşıyor ama duyguları kelimelere dökecek satırlardan eser yok. Şimdi artık orda neler yaşandığını biliyoruz da bunların kaç seneden beri, ne şekilde yaşandığının çok acı bir tarihi olmuş bu eser. Onları anlamak için geç kaldık, onların yanında durmak için çok geç kaldık. Bunca gecikmişliğin üstüne şimdi sadece seyircisi olmanın dehşeti var... Çocuk yaşta sürgün edilen yazar çocukluğunu karşısına alıp yaşadıklarının üstünden geçiyor. Neye uğradığını bile anlamadan nasıl topraksız kalınır, vatanında nasıl gurbette olunur onu gösteriyor bize. Topraklarını sattılar, vatanlarını terkettiler diyenler özellikle okusun. #234177171 Her açıdan okunmaya değer. Okunmalı. Daha da bir şey söyleyemiyorum.
Gazze İçin Sessizlik
Gazze İçin SessizlikMahmud Derviş · Özgür Yayınları · 200959 okunma
Yeniden bir Yahudi şehrinin ismini yakıştırdılar Celil'e: Karmiel. Toprakları ellerinden alınan üç köyün sakinleri, protesto etmeye kalkıştılar. Etraflarını sarıp hapsettiler insanları ve işte Karmiel doğuverdi.
569 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.