Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gece Yarısı İşgal Altında İstanbul

Bekir Büyükarkın

Gece Yarısı İşgal Altında İstanbul Sözleri ve Alıntıları

Gece Yarısı İşgal Altında İstanbul sözleri ve alıntılarını, Gece Yarısı İşgal Altında İstanbul kitap alıntılarını, Gece Yarısı İşgal Altında İstanbul en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dostça, kardeşçe yaşamak varken neden bu düşmanlık? Yazık değil mi?
Sayfa 53 - ÖtükenKitabı okudu
Şeref Efendi ile Ragıp orada, o sedirin üzerinde bazen düşünerek, bazen konuşarak günü karanlığa gömen gecenin varlığı kadar, geceyi kovan bir günün de var olabileceği inancı içinde oturuyorlardı..
Sayfa 122 - ARKIN KİTABEVİKitabı okudu
Reklam
Yarbay Sıtkı şimdi derin bir boşluğun içinde olduğunu hissediyordu. O andaki durumu yüzmesini bilmeyen bir insanın denizde çırpınışı gibiydi..
Sayfa 396 - ARKIN KİTABEVİKitabı okudu
Düşünmek, hayal kurmak da yoruyordu insanı.. Gerçeğe dönse, içinde bulunduğu ânı değerlendirmeye kalksa daha fazla yorulacağını, ezileceğini de biliyordu.
Sayfa 61 - ARKIN KİTABEVİKitabı okudu
Kim istedi bu savaşı? Neden çarpışıldı boş yere? Devletler de insanlar gibi neden birbirlerinin gırtlağına sarılır? İçimizdeki şeytan orada yaşadıkça, yerini sevgi meleğine bırakmadıkça bu hep böyle devam edip gidecek.
Sayfa 113 - ÖtükenKitabı okudu
Şimdi de sevgiden söz edeyim sana.Dudaktaki sevgiden değil,gönüldeki sevgiden.O sevgiyi yaşayanlar çirkinlikten,kötülükten uzaklaşırlar,güzeli özlerler,ararlar,bulamazlarsa yaratırlar.O zaman dayanışma başlar,kavga durur ve parmaklar tetiklere gitmez,çizmeler toprağı hoyratça çiğnemez.Güzel ise süsler bizi.Başın döner,secde edersin Yaradanın karşısında.Hizmet aşkı,yardım etme arzusu sevgiden kaynaklanan en büyük güzelliktir...
Reklam
Şöyle soruyordu kendi kendine Ragıp, "Benim fesimi yerde kim çiğnedi, kadının peçesini kim yırttı. Senegalli Fransız askeri İstanbul'un arka sokaklarında neden bir kadına saldırdı, küçücük kız çocuğunu soyup bir ayıyla birlikte oynatma duygusu nereden kaynaklandı?" Ragıp bunun cevabını hemen buldu, yahut bulduğunu sandı. "Biziz, bütün bunlara sebep olan biziz. Aczimiz, ezikliğimiz, ileriyi göremeyişimiz birbirimizi tırmalayışımız!.." Almanlar da, Bulgarlar da, Avusturyalılar da Türklerle beraber yenilmişti. Acaba onlar da mı böyle aşağılayıcı davranışlarla karşı karşıya kalıyorlardı? Hiç sanmıyordu! Hedef Türklerdi; İtilaf devletlerinin amacı, Türkleri tarih sahnesinden silmekti... O bayrak bir daha dalgalanmayacaktı, Türkler boyunduruk altında yaşamaya mahkûm edileceklerdi.
Sayfa 45 - ARKIN KİTABEVİKitabı okudu
Sarı Paşa'm, Mustafa'm, Mustafa Kemal'im!
Sonra evvelce kararlaştırıldığı üzere Padişahı ziyaret ettim. Sultan Mehmet Vahdettin'in söylediği şu sözün anlamını hâlâ düşünüyorum. "Paşa, devleti kurtarabilirsiniz" dedi bana. Sanıyorum ki ona göre, ben Pontusçulara saldırdığı iddia edilen Türkleri yakalarsam, kafa kaldıranları ezersem, İtilaf devletleri insafa gelecek, padişah sarayında rahat oturacak ve bu suretle devlet kurtulmuş olacak! İnanıyor musunuz buna Rauf Bey? Vatan böyle kurtulur mu?
Sayfa 91 - ARKIN KİTABEVİKitabı okudu
Sabrın bir ilaç olduğunu yüreği yana yana anlamalıydı Feride..
Sayfa 255 - Ötüken YayıncılıkKitabı okudu
Şimdi Mustafa yanında İstanbul sokaklarında yürürken bir suç işlemiş gibi başı önüne eğikti, utanıyordu. Yine Mustafa Kemal Paşa geldi hatırına. Miriliva Mustafa Kemal! Ordular kumandanı Mustafa Kemal! Onu Çanakkale'den tanırdı, yanında çalışmıştı. Hayrandı! Bindikleri taka İstanbul'a varıp Dolmabahçe önlerine gelince takadaki sivil giyinmiş iki adamdan biri, Ragıp'ın omuzuna dokunmuş, - Savaştın değil mi? demişti. - Evet! - Ne için? - Anlamadım! Şu toplarını şehre çevirmiş düşman gemilerini görmek için mi?
Sayfa 13 - ARKIN KİTABEVİKitabı okudu
22 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.