Gece Yarısını Dört Geçe kitaplarını, Gece Yarısını Dört Geçe sözleri ve alıntılarını, Gece Yarısını Dört Geçe yazarlarını, Gece Yarısını Dört Geçe yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir duvara iri gözleri düşünceli yavru bir köpeğin resmi asılmıştı. Yavrunun endişe ve umut dolu suratının altına dünyanın en büyük gerçeklerinden biri yazılmıştı: İYİ OLMAK ZORDUR.
King’in dört hikayesinden oluşan kitap sadık okurlara korku ve dehşetin kapısını ardına kadar açıyor. Hepsi de birbirinden harika dört hikaye ve elbette herbiri diğerinden tuhaf ve ürkütücü.
Ben şahsen hikayeleri çok beğendim. Okurken büyük bir heyecan ve tedirginlikle okudum. Hiçbir hikaye kesinlikle sıkıcı değildi. Hepsi de çağlayandan aşağıya akan su misali akıp gitti. Kuşku Mevsimi’nden sonra okuduğum en iyi King hikayeleri bu kitapta kesinlikle.
Peki hangi hikayeler beni daha çok etkiledi derseniz, size Gizli Pencere, Gizli Bahçe öyküsü derim. Bilmiyorum sanırım biraz psikolojik gerilim yönünün de olması ve sonunda dramatize bir final ile bitmesi beni çok şaşırttı. Elbette diğer hikayeler de çok iyiydi. Herkes kitaptaki Kütüphane Polisi adlı öyküyü tek geçer, yani genelde. Ama bana kalırsa okurlar diğer hikayelere haksızlık etmiş oluyorlar. Dediğim gibi herbiri bir diğerinden kötü olmayan öyküler. Şahsen bir kronoloji yapsaydım, sanırım şu şekilde olurdu:
1) Gizli Pencere, Gizli Bahçe
2) Umacılar
3) Kütüphane Polisi
4) Güneş Köpeği
King yine her zaman yaptığı gibi birçok eserine de göndermelerde bulunmaktan geri kalmıyor. Örneğin Kütüphane Polisi’nde Paul Sheldon’dan bahsetmesi muhteşem ince bir detaydı. Sadık okurlar ne demek istediğimi anladılar. Güneş Köpeği adlı öyküde de vahşi, acımasız ve gözü dönmüş bir yaratık olan Kujo’dan bahsetmesi öyküyü okurken sürekli gözünüzün önüne bu eseri de getirmiyor değil.
Sonuç olarak bu kitap dört harika öyküden oluşuyor. King severler mutlaka bu kitabı okusunlar. Asla pişmanlık duymayacaklarına adım gibi eminim. Hepinize keyifli okumalar sadık okurlar.