(Tanıtım Bülteninden)
Yavaş, yavaş bilincinin açıldığını hissediyordu, başından sızan kan sol gözünden aşağıya doğru yüzüne akıyordu. Gayri ihtiyari kımıldamaya çalıştı. Ellerinin ve ayaklarının bağlı olduğunu anlaması çok uzun sürmedi. Artık kendine gelmişti. Hem terliyor hem de üşüyordu. Nasıl bu tuzağa düştüğünü; ne kadar aptal olduğunu kendine tekrarlayıp durdu. Hissettiği garip korkuyu anlamlandırmakta zorlanıyordu. Bağlı olduğunu bildiği halde istem dışı ellerini hareket ettirmeye çalıştı. Beyni düşünme yetisini kaybetmiş gibi sadece korkularına odaklanmıştı. Kendini zorlamaya başladı, hatırladıkları kesik kesik görüntülerdi. Zaman kavramını kaybetmişti.
Yıllar sonra özür dilemek için; Aralık ayının bu soğuk puslu gününde, ofisten acele ile çıkmış ve Eyüp’e gelmişti. Her yer kar ile kaplıydı. Villaların olduğu site, terk edilmiş korku filmlerin de ki kadar ıssız görünmüştü gözüne, sanki vücut ısısı da dışarda ki kadar eksilere düşmüştü. Anlayamadığı bir şekilde, söylendiği gibi villaların iki sokak öncesinde taksiden inmiş söylenen yere doğru ilerlerken, durup dururken ürpermişti. Üstünde durmadı, nihayet geçmişi ile yüzleşecek ve içini kemiren vicdan azabından kurtulacaktı. Üniversite öğreniminin ilk yıllın da yaptığı bir yanlış yıllarca vicdanını gölge gibi takip etmiş, bütün suçsuzluğuna rağmen onun yakasını bırakmamıştı. Her köşe dönüşünde aynı tedirginliği yaşamış, korku ile İstanbul sokaklarında dolaşmıştı. Telefonu çaldığında, içinden bir ses o günün geldiğini fısıldamıştı. Tedirgin bir ses ile cevaplamıştı gelen çağrıyı. Bir aydır sürmekte olan kedi fare avı nihayet sonuçlanacaktı…
Saygın işadamı Serhat Kuyu’nun cesedini inceleyen Komiser Aylin ve Sinan cinayet ile ilgili buldukları ipuçlarını değerlendirirken, kurbanın kolundaki dövme ile yanına bırakılan notu takip edip, katile ulaşabilecekler miydi?
Aylin Türkoğlu bir taraftan davayı soruştururken, kendi geçmişinin karanlık sokaklarında ruhunu acıtan olaylarla yüzleşebilecek miydi? Hakan ile ilişkisi, kendi korkuları yüzünden nasıl bir son ile buluşacaktı.
Katilin Özrü kitabının devamı olan, heyecanın düşmediği, kurgusu ve olay akışı ile elinizden bırakamayacağınız, Geçmişten Gelen Cellat’ı okumaya hazır mısınız?