Derler ki, çağımızın başlarında çok sayıda insan aylaklık denen kalıtsal bir hastalığa tutulmuş. Çünkü bu insanlar tarih kitaplarında adları köle sahipleri ya da işverenler olarak geçen, insanları kendileri için çalışmaya zorlayan kimselerin torunlarıymış. İşte aylaklık hastalığına yakalanmış kimseler tüm zamanlarını dükkanlarda hizmet ederek geçirirlermiş çünkü ancak bu kadarını becerebiliyorlarmış. Hatta bir ara çalışmak zorunda bırakıldıklarını sanıyorum. Çünkü, bu özellikle kadınlar, öyle çirkinleşmişler ve dünyaya öyle çirkin çocuklar getirmeye başlamışlar ki eğer bu hastalığa gereken müdahale yapılmasaymış komşular bu duruma daha fazla dayanamayacaklarmış. Yine de bugün tüm bunlar geride kaldığı için memnunum.
İnsanlar kargaşa, sürtüşme ve düzensizliğin hakim olduğu dönemlerde tarihe ilgi duyarlarmış ve görüyorsunuz ya işte; ''bugün bizler hiç de böyle değiliz.''
İnsanlar kargaşa, sürtüşme ve düzensizliğin hakim olduğu dönemlerde tarihe ilgi duyarlarmış ve görüyorsunuz ya işte dedi Dick, dostane bir tebessümle, bugün bizler hiçte böyle değiliz. Hayır, kesinlikle değiliz.