Sınırlarımızı, beynimizi bir makine gibi çalıştırarak ya da bir kas gibi şişirerek değil, dünyamızı zengin malzemelerle donatıp onları düşüncelerimize uygulayarak aşarız.
Bilim ve matematik gibi son derece kavramsal konuları anlayıp yeni ve orijinal fikirler bulmak için bedensel hareketleri ve jestleri kullanmak üzere eğitilmedik. Okullar öğrencilere, doğaya ve açık havaya maruz kalarak dağılan dikkatlerini nasıl geri kazanacaklarını veya çalışma alanlarını zihinlerini genişletmek için nasıl düzenleyebileceklerini öğretmez. Öğretmenler ve yöneticiler; soyut fikirlerin, içgörü elde etmek ve sorunları çözmek için değiştirilip fiziksel nesnelere nasıl dönüştürülebileceğini göstermez. Taklit etmenin ve dolaylı öğrenmenin, uzmanlık edinme sürecini nasıl kısaltabileceği, çalışanlara gösterilmemiştir. Sınıf grupları ve işyeri ekipleri, kolektif zekâyı artırmaya yönelik bilimsel olarak doğrulanmış yöntemlerle liderlik yapmaz. Beynin dışında düşünme yeteneğimiz neredeyse tamamen eğitimsiz ve gelişmemiş durumdadır.