Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.31
Germinal
Emile ZolaDüşük Puanlı Germinal Yorumları ve İncelemeleri
Düşük Puanlı Germinal sözleri ve alıntılarını, düşük puanlı Germinal kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
8.910 üzerinden
Kahrolsun burjuvalar, yaşasın toplumsal adalet!
Toplumsal adalet belki de insanlığın yüzyıllar boyunca aradığı ve hiçbir zaman ulaşamadığı bir hayal olarak kalacak.
Emile Zola natüralist akımın en iyi temsilcisi , Fransız edebiyatı gerçekten çok kaliteli yazar da hakkını vermiş doğrusu.
Kitapta bir makinistin işten atılmasıyla maden ocaklarıyla ünlü Montsou' ya gelmesi ve maden ocağında
Her düzen böyle sanırım dişlerin çarkına muhakkak ezilen birileri var hatta çoğumuz bu kesimdeyiz. Az paralara çok çalışmak bize dayatılan yaşam felsefesi gibi madende çalışanların konu edildiği bu kitapta fakirlik, hayat şartları, kabul edememe, çetin koşullar, yaşadıklarına karşı çıkma ve sonuçları ile ilgili harika bir eserdi. Bazen ne yaparsan yap ne kadar çok olursan ol isyanın ne kadar büyük olursa olsun çarkın dislerinden sadece biri kırılır ve oda hemen olmasada belli sürede tamir edilir. Düzen de bir daha aksayana kadar böyle devam eder.
Germinal, 19. yüzyılda Fransa'da maden işçilerinin güç çalışma koşullarında verdikleri yaşam mücadelesini anlatıyor. Bir yandan can korkusu bir yandan ekmek kavgası... Grev kaçınılmaz son oluyor. Hakkını aramaya çalışan işçiler açlıkla da savaşıyorlar. Tek sığınakları umutları...
.
.
Emile Zola ile bu kitabıyla tanışmış oldum. Oldukça gerçekçi bir anlatıma sahip Zola. Kendine özgü bir uslübüyle unutulmaz klasikler arasında kendine yer buluyor. İlk sayfalarında sıkılsam da okudukça olaylar açıldı, son sayfalarda gerilim iyice tırmandı. Toplumun ahlaki çöküşünü de yeri geldiğinde gözler önüne seriyor. O dönemki Fransa'yı anlamak adına okunması gereken bir kitap. Yetişkin bireylere tavsiye ederim. Kitapla kalın
Tohum Yeşerince
Zola'nın, Meyhane ve Nana'dan sonra okuduğum üçüncü kitabı oldu Germinal. Germinal ne demek, diye merak ettim. Tohum, yeşermekte olan gibi anlamları varmış bu kelimenin. Romanda da yoksul ve ezilen işçi sınıfında adalet, hak arayışı, eşitlik, direnme gibi kavram ve duyguların filizlenmesi anlatılmak istenmiş.
Ben kitapları ana
616 syf.
9/10 puan verdi
Natüralizm denildiğinde akla ilk gelen eserlerden olan Germinal, 19.yy. sonlarında Emile Zola'nın kaleme aldığı ve günümüzde dahi kendisinden çokça bahsettiren bir başyapıttır. Yayımlandıktan tam yüz on altı yıl sonra aynı adlı filme konu olan eser; zorlu şartlar altında çalışan ve bunu sadece ekmek için yapan madencileri konu almaktadır. Hikayemiz baş karakter Ètienne'nin iş aramak üzere ocağa gelmesiyle başlar ve akıllara hemen Tolstoy'un o sözü gelir “Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar: ya bir insan bir yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir ...” Evet, şehre bir yabancı gelmişti ve tüm bu madencilerin hayatını değiştirecekti...
Madenciler "Ekmek!" diye bağırırken piramitin tepesinde yer alanlar kekliklerini yiyip şaraplarını yudumluyordu. Bir de utanmadan ihtiyaç duydukları her şeyi onlara verdiklerini ve daha ne istediklerini sormaları ne trajikomik! Neyse ki bu piramiti - hiyerarşiyi bertaraf etmek isteyen birileri çıkmıştı ve artık işçiler, burjuvazi ve soyluların işçi sınıfının sırtından geçinmesine sert bir tepki gösteriyordu. İşletmenin arka arkaya aldığı acımasız kararlar işçilerin canına tak etmişti. Artık ölüm korkusu yoktu onlar için, sadece nasıl öleceklerine karar vereceklerdi: bu acımasız koşullar altında çalışarak mı, yoksa haklarını ararken açlıktan mı?
Zola; komünizm, sosyalizm, anarşizm, kolektivizm gibi konular hakkında düşündürüyor. Kitabın başından sonuna kadar hayatı sorgulatırcasına dramatik yapısını sürdürüyor.
*Film: Germinal (1993) - Claude Berri*
*Favori alıntı: Mumu söndür, düşüncelerimin rengini görmeye ihtiyacım yok.*
Maden işçilerinin açöık, sefalet içindeki hayatları ve mücadeleleri..
Maden işçilerinin direnişi ve onların açlıkla sefaletle, imtihanlarını konu alan bir kitap. işçilerin maden sahipleri ile olan mücadeleri ve açlığın verdiği hırsla giriştikleri grevin tüm madenlere yayılması...
İşçilerin "ekmek, ekmek" diye haykırışları ve günümüze bakan yönlerinide konu edinen bir hikaye .
Mutlaka okunmalı diyorum.
Emile Zola neden bu kadar iyi bir yazar ya delircem
Kitaptaki karakterlerin dramları ancak bu kadar iyi anlatılabilirdi. Dönemin tarihi, siyasi ve politik konjektörü çok iyi yansıtılmış. Natüralist yaklaşımın en nadide eseri.
GERMİNAL
“Yaşamak güzeldi, yaşlı dünya bir ilkbahar daha yaşamak istiyordu.”
Haydi gelin Fransız edebiyatının önemli eserlerinden biri olan Germinal kitabını inceleyelim.
Yıldızsız gecenin zifiri karanlığında yürüyen Etienne’nin maden ocağına varmasıyla başlar yolculuk.
Diğer maden işçileri oldukça uzun ve zor şartlarda yerin altında karın tokluğuna çalışırlar. İşverenler ise lüks içinde yaşayıp var olan ekonomik krizi bahane ederek çalışma şartlarını ağırlaştırıp ücreti düşürmeye çalışırlar ancak Étienne, diğer işçileri örgütleyip bu şartları kabul etmemeyi ve işi bırakmayı önerir ve kabul edilir. Ve grev başlar. Diğer bölgelere de yayılır. Bu grev boyunca çok zorlu mücadeleler başlar yenilecek yemek bulmak oldukça zorlaşır. Günlerce, haftalarca yemek bulamaz hale gelirler. Ama davalarından da vazgeçmezler. Kayıplar da verirler elbette bu süreçte.
Başarılı olurlar mı bunu kitabı okurken öğrenirsiniz.
19. yy’ın önemli eserlerinden biri sayılır Germinal. Sanayi toplumunda işçi sınıfının trajedisini tüm gerçekliğiyle aktarır yazar. Bu gerçekliği madenlere inerek, işçilerle yaşantı geçirerek bu durumu deneyimleyerek yazar Emile Zola ve bu yüzden natüralist akımının da en önemli temsilcisi sayılır.
Okurken sıkmayan bir kitap oldu benim için. Ama daha heyecanlı merak uyandırıcı sayfalar beklemiştim. Bu açıdan beklentimi karşılamasa da kitabın eleştirilecek başka bir yönünü bulamıyorum.
Taptaze sabah vaktinde, güneşin yakıcı ışıkları altında Étienne yine bir yerlere yürüyor…
diye bitiyor kitap.
Bu kitaba ne desem az kalır. Yazar, anlattığı fikirleri çok iyi işlemiş. Kişileri, yerleri, özellikle madenin içindeki durumları o kadar güzel anlatmış ki hepsi gözümde canlandı. Bir süredir soğumuştum dünya klasiklerinden ama Germinal umudumu yeniden yeşertti. Son 70-80 sayfada boğazım düğümlendi resmen.
Okuyun, okutturun bu şaheseri.
Herkese iyi okumalar.