Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Değişme Yolculuklarına Uzanan El

Geştalt Danışmanlığı

Kolektif

Geştalt Danışmanlığı Sözleri ve Alıntıları

Geştalt Danışmanlığı sözleri ve alıntılarını, Geştalt Danışmanlığı kitap alıntılarını, Geştalt Danışmanlığı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Biz insanlar, duygularımızın, güçlü duygularımızın basıncını, düdüklü tencerelerde olduğu gibi dışarıya salma gereksinimi duyarız. Basıncı dışarıya salma, olağan kanallar aracılığıyla olanaklı değilse olağandışı yollarla yapılır. Enerjiyi savuşturmanın bu değişik yolları, organizmada çoğunlukla bir çarpıklıkla sonuçlanır. Bu bağlamda şu önsavlarda bulunabiliriz: Kendine çevirilmiş üzüntü gözlerimizin ya da burnumuzun akmasına yol açan soğuk algınlığı gibi rahatsızlıklar aracılığıyla kendini gösterebilir; kendine çevirilmiş öfke ülser gibi daha asitli rahatsızlıklarla çıkış bulabilir; kendine çevirilmiş korku beden ısısının yükselmesiyle kendini gösterebilir…
İnsanlar aynı anda hem algılayabilir hem duyumsayabilir hem de düşünebilirler. Bu parçaların tümünün herhangi bir anda birlikte var olduğunu bilmek önemlidir, ayrıca bu üçüne de tümüyle bütünleşmiş bir kişi olma yolunda dikkat kesilmemiz gerekir. Elbette bunların tümünü aynı anda fark edemeyiz. Ancak, bunlar arasında üretken, esnek bir biçimde gidip gelmeyi öğrenebiliriz. (…) Herkesin düşünme alanına sıkışıp kalmadığını anımsamak da önemlidir. Her bir kişinin, deneyimlemede öncelikli bir modu vardır. Mod bazıları için entelektüel, bazıları için duygusal, bazıları için fiziksel yapıdadır. Bu olgu, anlatımda ve iletişimde öncelikli olan moda yol verir.
Sayfa 139Kitabı okudu
Reklam
Başımıza gelen her işten her zaman, her yerde sorumlu olmayabiliriz, ancak başımıza gelenlere verdiğimiz tepkilerden, onlara ilişkin yarattığımız anlamlardan her zaman, her yerde yüzde yüz oranında sorumluyuz.
Sayfa 145Kitabı okudu
Sağlık için çabalayan danışanlar, iyileşmek için gerek duydukları neyse onu arar bulurlar.
Sayfa 209Kitabı okudu
Özsorumluluk kavramı, enikonu yalnız olduğumuz, kendi anlamımızı kendi yarattığımız yolundaki varoluşçu görüşçe desteklenmiştir. Görevimiz, deneyimimizden tümüyle sorumlu olduğumuzu kabul etmektir, çünkü deneyimimizi bir anlamda yaratan, böylelikle onu seçiyor olan biziz. Kendimize çevremize yönelik daha çok farkındalık sağladıkça; gereksinimlerimize, bunları nasıl karşılamaya çalıştığımıza, yaşamımızdaki insanlara, olaylara tepki verme biçimlerimize ilişkin bilgimizi çoğaltmış, kavrayışımızı da geliştirmiş oluruz. Tepkilerimizi seçtiğimizi; davranma, düşünme, duyumsama yönünde seçim yapabileceğimiz başka olanakların olduğunu biliriz.
Sayfa 143Kitabı okudu
Destek almaktan çekinmeyiniz…
Çevre desteğini tanımamak, geri çevirmek, özdestekli olmak demek değildir. Gerçek özdestek, çevreyi, gerektiğinde çekincesizce destek almak amacıyla kullanabilme becerisiyle birlikte diğerlerinin bize yardım etmek üzere istekliliklerine, yeterliliklerine güven duymayı içerir. Özdestekli bir kişi, ne zaman çevrenin, ne zaman doğru kişinin ya da kişilerin desteğine başvurması gerektiğini bilen, doğru zamanda doğru yere ya da doğru kişiye başvuran kişidir.
Sayfa 142Kitabı okudu
Reklam
Sağlıksız yaşam alışkanlıklarını kalıcılaştırmamızın belli başlı nedenlerinden biri, bizim, yaşamlarımızı değiştirmeye yönelik gücümüzü yadsımış oluşumuzdur. Biz, bu koşullarda değişikliğe bizim adımıza yol açacak birinin ya da bir şeyin ortaya çıkmasını bekleriz. Kullanmayı yeğlediğimiz dil ya bağımsızlığımızı ya da özkısıtlamamızı doğrulayıp destekler niteliktedir. 'Ben' yerine 'biri' sözcüğü; ‘kesinlikle', 'olamaz', 'olmazsa olmaz', 'gerekir', 'zorunlu' gibi sözcükler edilgin konumumuzu pekiştirir.
Sayfa 177Kitabı okudu
Diyelim ki üzgün olduğunuzun pek farkında değilseniz yakınmaktan başkaca bir iş yapmazsınız. Ancak duygunuzun bütünüyle farkına varırsanız, onu ağlamayla ya da bir anımsama, bir istek, bir karar gibi doğal dışa vurumuyla ilişkilendirebilirsiniz…
Sayfa 172Kitabı okudu
Danışanlarımızın fenomenolojisi, onların kendilerini, diğer insanları, dünyayı görme biçimidir. Danışman olarak ilk görevimiz, danışanımıza, onun dünyayı nasıl algıladığını fark etmesine yardımcı olmaktır. Carl Rogers (1951) bir kişinin psikolojik düzlemde bulunduğu konumdan, o konumda olduğu gibi kabul edilmediği sürece kımıldamayacağını belirmiştir.
Sayfa 117Kitabı okudu
Geştaltçılar, davranışı patoloji olarak yaftalamaktan hoşlanmazlar. Bunun yerine, bir zamanlar olasılıkla en iyi seçenek olarak görülmüş bazı davranışların belirmesini betimlemek üzere 'yaratıcı uyum' kavramını kullanırlar. Utangaç bir kişi diye (davranışlarının her zaman, her durumda utangaçlık olarak kalıcılaştığını imleyecek biçimde) tanımlanabilecek bir kişi yoktur; olsa olsa, kişi şimdiki özgül durumda utangaçça davranıyordur.
13 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.