Geyikli Park

Sunay Akın

En Eski Geyikli Park Gönderileri

En Eski Geyikli Park kitaplarını, en eski Geyikli Park sözleri ve alıntılarını, en eski Geyikli Park yazarlarını, en eski Geyikli Park yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gelişmiş uygar ülkelerde oyuncak, çocuklara hayalleri güçlensin diye alınırken, geri kalan ülkelerde oyalansın diye verilir. Oyuncakları çocuklarına hayalleri büyüsün diye alan ülkeler dünya yönetiminde söz sahibi olurken, oyuncakların önemini anlamayan, küçümseyen toplumlar onların kapılarında oyalanmaya mahkumdur.
Sayfa 121 - İş Bankası Kültür Yayınları
“Dünyanın neresinde olursa olsun, tarihte bir ülkeye zararı kraldan daha çok kralcılar vermiştir.”
Reklam
“ Ahlaki değerlerden yoksun, çıkar peşinde bir basın, zaman içinde kendi gibi bir halk yaratır.”
“ Gelişmiş, uygar ülkelerde oyuncak çocuklara hayalleri güçlensin diye alınırken, geri kalan ülkelerde oyalansın diye verilir.”
Sayfa 121Kitabı okudu
“Bir ülkenin geleceği politacılarının vaatlerinde değil, çocuklarının hayallerindedir.”
Sayfa 123Kitabı okudu
Bilim, Dünya'yı tanımanın ve bu gezegeni kimlik yapmanın yoludur. İnsanlık bu bilgi düzeyine çok ağır bedeller ödeyerek de olsa yaklaşmaktadır. Tarih boyunca kulelere ve tepelere kurulan rasathanelerde yapılan gözlemlerden elde edilen bilgiler, yaşadığımız gezegene karşı sorumluluk düşüncesini geliştirmiştir. İstanbul'da Kartal semtinin tepesindeki mezar taşında yazan sözler, İcadiye Tepesi'ndeki rasathanede araştırma yapan bilim insanlarından yanıt beklemektedir. Mezar taşı, 1938'de Dersim'den, Elazığ'daki bir yatılı okula götürüldüğünde 14 yaşında olan Dünya Ana'ya ait. 1997'de hayatını kaybeden Dünya Ana'nın mezar taşındaki şiir tadında sözleri okuduktan sonra, söyleyecek bir şey kalmıyor insana: Biz cenneti de gördük cehennemi de... Daha dün gibi aklımda çocukluğum. Yediğimiz ekmek de içtiğimiz su da tertemizdi. Havada gül kokusu vardı o zamanlar. Ne zaman ki bizi terk etti peygamberleri başka olsa da o güzel insanlar, Ne zaman ki çocuklar süngülendi ve ben kör olası gözlerimle gördüm, Ne zaman ki sürüldük Diyar- ı Jar ülkesinden, dilini bilmediğimiz bu yaban ellere, İşte o zaman başladı bizim için cehennem. Şimdi bu yanası İstanbul'da beton duvarlar arasında kimse duymaz sesimi. Bazen çıkıyorum şu Kartal'ın tepesine, Ay'la konuşuyorum. Ne yapayım ki? Soruyorum ona: Ey Asme! Nereye gidiyor bu dünya?"
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.