“Dallas, bir kez ebeveyn olduğunda, sonsuza dek öyle kalırsın. İşini asla bitmiş hissetmezsin.”
“ Bir annenin sevgisi, kanundan güçlüdür.”
“ Yüreğin neredeyse, evin orasıdır.”
“Teşekkür ederim... Benim için neyin önemli olduğunu daima anladığın için.”
“Sevgi hiçbir engel ya da sınır tanımaz.”
“Tek şeye odaklanmak, bizi sınırlar ve çoğunlukla saplantı yaratır. Sağlıklı bir hayatın birden fazla hedefe, birden fazla tutkuya ihtiyacı vardır.”
Romantik polisiye serimizin bu kitabında vahşice öldürülen iki başarılı kadının cinayet davasına atanan Eve, bu kez sadece davayla değil, medyayla da uğraşmak zorunda kalıyor. Tüm bunların yanında, duygularına kapılmamasını söyleyen iç sesi Roarke’la da arasının açılmasına neden oluyor. Ama Eve tam bir uzay çağı gladyatörü gibi tüm bu zorluklar karşısında “yıkılmadım ayaktayım.” diyerek savaşmaya devam ediyor. Olay örgüsü, yazarın dili, romantizmin güzelliği ve Roarke kitabı sevmemin sebepleri. Bu arada katille ilgili bazı ipuçları da veriliyor aralarda. Seri, eski polisiye dizilerin tadında ilerlediği ve bana yaşattığı bu nostalji duygusunu da sevdiğim için, polisiye romantik türde okumayı seven 18 yaş üstü okurlara bu seriyi tavsiye ediyor, keyifli okumalar diliyorum.
Kitaplarla kalın.