Gül Yaprağı Kumsalı

Dorothy Koomson

Gül Yaprağı Kumsalı Gönderileri

Gül Yaprağı Kumsalı kitaplarını, Gül Yaprağı Kumsalı sözleri ve alıntılarını, Gül Yaprağı Kumsalı yazarlarını, Gül Yaprağı Kumsalı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Boşanmak. Bu sözcük başlı başına bir kabustu. Çok büyük, korkulu, aşılması imkansız. En dipte durmuş yukarı, yukarı, daha yukarı bakıyor, ama en üstü göremiyordum. Ne kadar büyük olduğuna dair gerçekçi bir düşüncem yokken nasıl çıkabilirdim yukarı? Everest kadar yüksek olan bu sözcüğün eteğinde durduğum yerde başımı eğip, sonunu, ne kadar uzağa gittiğini görmek, son harf olan A'yı görebilecek miyim diye anlamak için sağıma baktım, ama hayır, çok uzaktaydı, uzayıp gidiyordu. Üstünden aşmak ya da çevresinden dolaşmak veya içinden geçmek mümkün değildi. Ve buradan dehşet verici görünüyordu. Uzun, karanlık tünellerden geçmek için mücadele verecek, tökezleyerek, düşerek, canım acıyarak yolumu bulacakmışım gibi geliyordu ve geri dönmek, belki de sadece, tüm bunları yeniden yaşamak demek olacaktı ve bu sefer daha da korkunç gelecekti, çünkü öbür tarafa nasıl geçeceğimi bilemeyecektim."
"Ansızın bedenimden çıktım, sokak lambasının tepesine kondum, oradan ikimize baktım. Kendimi gayet net görebiliyordum. Bozulan burgu örgülerimi düzeltmek için saçlarımı yıkayıp yeniden örmem gerekiyordu. Cildim matlaşmış, leke leke olmuştu, gözlerim ovuşturup durmaktan kıpkırmızı kesilmiş, sürekli ısırdığım, sıktığım dudaklarım kurumuş, kilo
Reklam
"Kendiniz için en iyisini sizin bildiğinizi düşündüğünüz ve istediğiniz gibi bir hayat yaşamaya çalıştığınız zaman böyle mi oluyordu? Olabildiğince büyük ya da önemsiz olabilecek sonuçlara katlanmaya zorlanıyordunuz. Benim durumumda ise bu sonuçlar Anansy'nin diliyle, devasa-cayipti. O kadar büyüktü ki bu sonuçlar , güneş sisteminin, bir zamanlar bana topladığı yıldızları bile silip süpürebilirdi."
" -Bayan Challey, Bayan Kemini'nin saldırıya uğradığı iddia edilen gecenin ertesinde koşuya neden yalnız çıktığınızı söylemediniz. -O, şey, uyuya kaldığını söyledi Bu çok saçma bir bahaneydi, çünkü onu tanıdığım süre boyunca Mirabelle hiç uyuyakalmamıştı, hiçbir yere gecikmemişti. O gün daha sonra mesaj gönderip ayağını burktuğunu, bir kaç gün koşamayacağını söylemişti. -Evine gidip kontrol ettiniz mi? -Neden edeyim? -Ona inandınız mı? -Neden inanmayayım? Kadın polis yine gülümsedi, -Sahi, neden? Başımı eğdim, hala ceketimin koluna sıkılıyordu canım. Daha da çok sökülmüştü. Sökülüyordu. Her şey çözülüyordu - Uyuyakalmışım. Sen bensiz git..."
"Aramaya korkuyordum, çünkü kötü bir şey olduysa, çok kötü bir şey olduğu kesindi."
" -Tami, birinin bana...bana...saldırmaya çalıştığını söylesem bana inanır mıydın? Beni avutur, destek olur muydun? -Evet, elbette olurdum. -Peki ya, bir başkasının evime gizlice girip beni soymaya çalıştığını söylesem, bana inanıp arkamda durur muydun? -Evet, dururdum. -Ya, birinin sebepsiz yere suratıma yumruk attığını söylesem, bana inanır mıydın? -Evet, inanırdım. -Ya, birinin bana...bana...cinsel tacizde bulunduğunu söylesem, inanır mıydın? -Evet. -Bir başkasının yaptığına inanıyorsun da, onun yaptığına neden inanmıyorsun? -Çünkü o başkasını tanımıyorum. -Yani, sadece tanımadığın insanlar mı yapabilir böyle bir şeyi?"
Reklam
64 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.