Yıllar evveldi, bir dost girdi hâneme. Adı "Gülsima Ağlama Ne Olursun" idi. Aylarca kaldı belki kitaplığın üst raflarında, gözüme çok defa iliştiği olurdu da, bir merhaba demeden çekerdim gözlerimi üzerinden. Vakti geldi sonra, aldım elime en nihayetinde. Aylarca neden bekledim diye hayıflanmadım kendime, çünkü vakti vardı, o da tam şu ândı... Bir dostu dinler gibi okumaya başladım, ne güzeldi her şey... Ne güzel yazılmıştı bu cümleler. Artık hâneme ve kitaplığıma girdiği gibi ömrüme de pek güzel bir dost girivermişti. Çokça şükür.
Vesselâm...