Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gündelik Hayatın Eleştirisi 1

Henri Lefebvre

Gündelik Hayatın Eleştirisi 1 Gönderileri

Gündelik Hayatın Eleştirisi 1 kitaplarını, Gündelik Hayatın Eleştirisi 1 sözleri ve alıntılarını, Gündelik Hayatın Eleştirisi 1 yazarlarını, Gündelik Hayatın Eleştirisi 1 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Makine insanın zayıflığına uyum sağlayıp , zayıf insanı makineye dönüştürür. Marx
Yabancılaşmış Emek
Politik ekonomi, işçiyle (emek) üretim arasındaki dolaysız ilişkiyi göz önüne almayarak, emeğin kendi içinde yatan yabancılaşmayı gizler. Emek, zenginler için gerçekten çok güzel şeyler yaratır ama işçi için ürettiği yalnız yoksunluktur. Emek saraylar üretir ama işçi için, çirkinlik.... Zekâ üretir ama işçi için ürettiği aptallık, budalalıktır.
Reklam
Kapitalist rejimde, "var olmak" ile "sahip olmak" özdeştir. "Hiçbir şeyin sahibi olmayan insan bir hiçtir.
Sayfa 159Kitabı okudu
'' Politik ve toplumsal yaşamda erdem taslayanların çoğu küçük bur­juvaziden gelir: Küçük burjuva, ister baskıcı olsun ister kurban, doğ­rulanmış durumları sever.''
Sayfa 109Kitabı okudu
Aslında sosyalizm nedir? Gündelik yaşama nasıl müdahale eder? Neyi değiştirir?" Biz bunu açık seçik göremiyoruz. Burjuvazinin ve sınıf antagonizmalarının yok edilmesi mi? Kapitalist mülkiyet ve üretim ilişkilerinin ortadan kaldırılması mı? Bunlar olumsuz tanımlardan başka bir şey değildir. Burjuvazinin olmadığı bir burjuva toplumu imgesi bizi yatıştırmaz, tatmin etmez. Başka bir şey olduğunu ya da olacağını düşünürüz. Ama ne? İşini kabul etmek, bunu kendi isteğiyle mümkün olduğunca temel ihtiyacı yapmak, daha iyi çalışmak, üretkenlik artışının dayatılmasındansa bunu arzu etmek, çok daha iyidir; bunlar kuşkusuz toplumsal üretim ilişkilerinde belki de temel, çok önemli ayrıntılardır ve belki de bir üretim tarzını ekonomik olarak tanımlamaya katkıda bulunurlar. Bunlar yeni bir kültürü, bir uygarlığı, bir insanlığı, bir yaşama sevincini tanımlayamayacağı gibi, ikna edici gücüyle kendini benimseten, geçerli bir yaşam tarzını da tanımlayamazlar,.
Gece Masalları, folklorik dans ve ezgiler, bizim için manzarayı renklendirmeyi ya da dönüştürmeyi başaramaz. Napoli, Bağdat, Kalküta: Aynı güneşin altında aynı yırtık pırtık giysiler, aynı yaralar. Mitler kayboldu, ayin kurallarının ve büyücülüklerin prestiji yok. Sefil kitlelerden başka bir şey göremeyiz; bu kitlelerin üzerinde de tahakkümün görkemsiz aygıtından, iktidarın güzellikten yoksun sanatından başka bir şey yoktur. Bizi ayartacak bir şey kalmadı. Her yerde arsız bir güç kendini gösteriyor: tüfekler, zırhlılar, polis...
Reklam
Zaman geçtikçe kaybediyoruz. Önce gömleğini, sonra pantolonunu giymek, akşam yatağa doğru emeklemek, sabah yataktan dışarı emeklemek ve daima bir ayağını diğerinin önüne atmak çok bıktırıcı. Bunun değişme umudu neredeyse hiç yok. Danton'un Ölümü
İnsanları daha iyi görebilmek için, onlarla aramıza uygun ve iyi bir mesafe koymamız gerekir . Tıpkı gözlerimizin önündeki nesneler gibi ,.
Büyük klasik tiyatroda muhteşem biçimde çözülen bir çelişkiyle, karakterler bu tiyatroda karakter değildir. Tamamen samimidirler, sahiden samimidirler, yapmacıklığın içinde bile samimidirler. Oyun oynamazlar, bu nedenle oyuncu onları bütünüyle oynayabilir.
Reklam
Gerçeküstücüler, yeni meziyetlerinin bilincine vararak, bu türden sayısız miktarda nesneyi dünyaya fırlatarak, pratik, kullanışlı, insanın arzularına bağlı bir dünya yaratabildiklerini sanırlar.
Sayfa 121 - Sel YayınlarıKitabı okudu
Devletin olduğu yerde, bireysel insan kendi genelliğini, türsel insan varlığını devlette bulur; bunu da kurgusal bir topluluğun hayali üyesi olarak gerçekleştirir.
Sayfa 95 - Sel YayınlarıKitabı okudu
İşçi ne kadar çok servet üretirse, üretiminin gücü ve kapsamı ne kadar artarsa, kendisi de o kadar yoksullaşır. Ne kadar çok meta yaratırsa kendisi de bir meta olarak o kadar ucuzlar.
Sayfa 64 - Sel YayınlarıKitabı okudu
164 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.