#gündüzvegecedüşleri ‘nde hayatın ve ölümün, rüyanın ve gerçeğin, hatırlamanın ve unutmanın sınırları belirsizdir, çünkü Marc Augé korkularımızla oynuyor. Özellikle göze çarpmayan, günlük hayatımızdaki deneyimler hafızanın hazineleridir. Bize hayatın anlamını açıklarlar. Çünkü ancak bu kısacık mutluluk anları geçtikten sonra, ne kadar gerekli ve değerli olduklarını anlıyoruz.
“Bulutların Ardından” çocukluk arkadaşı ile son kez konuşmak ve vedalaşmak için komadan uyanan, ölmekte olan bir adamın hikâyesi.
“Yolculuk” uzun zamandır kayıp olan eski eşini bulmak için tedavi gördüğü hastaneden kaçmayı asla bırakmayan, hafıza kaybı yaşayan bir adamın ve dolasıyla ikinci eşinin onunla mücadelesini anlatıyor.
“Son Düş” Le Monde'un ölüm ilanı bölümünde, kendi ölümünü ve cenaze töreninin tarihini keşfeden Albert Brun’un hikâyesini okuyoruz.
En çok etkilendiğim üç hikâyeyi, kısaca sizinle paylaştım.
#marcaugé keskin, yürek burkan, rahatsız edici senaryoları ile hayal gücü ve inandırıcılığın bir arada var olmasına izin vermek için, öyküleri ile gerçeğin temellerini sarsıyor ve insanı sorgulamaya yönlendiriyor.
Öykü kitabı okumaktan hoşlananlar, bu eseri seveceklerdir