Adamın parmağındaki yüzüğe baktı, hiç "suratım bulaşık süngeri gibi delik deşik, deterjan sıksalar üç gün köpürmeye devam ederim" demiyor, bir de karısını aldatıyor utanmadan.
Ne kadersiz çiçek bu fesleğen, kadersizliği, kolay ele gelir olmasından, strateji bilmez, hemen sevdirir kendini, okşarsın, elinde kokusu kalır; kendini öyle kolay verir ele verir ki, geri dönüp tekrar okşama ihtiyacı duymaz kimse. Elindeki kokusu 5 dakikaya geçmiş olur. Kimse sevgilisine fesleğen yollamaz, dikeni ele batacak bir gül ya da bir aranjman gönderir. Düğünlere hatta cenazelere bile gösterişli çelenkler yollanır. Fesleğen kaderini bilir; ilk okşanmada yitirecektir büyüsünü. Ha gayret şansını dener gene de; güneş gördüğü anda açıverir minik çiçeklerini; her şeyini bir anda göstermenin akıbetindeki çıplaklığı yaşar sonunda. Artık sunabileceği bir şey kalmamıştır. Soluverir. Gene de naza çekmez, başına geleceği bile bile okşatır kendini. Şefkat ihtiyacı, kapris yapma lüksünü götürüyor bazen.