Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Hayat Bir Kervansaray

Emine Sevgi Özdamar

Hayat Bir Kervansaray Sözleri ve Alıntıları

Hayat Bir Kervansaray sözleri ve alıntılarını, Hayat Bir Kervansaray kitap alıntılarını, Hayat Bir Kervansaray en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Birisi ölürse, sanki senin göğsüne bir taş oturur da bir da­ha kalkmaz. Sevdiğin bir insan, ruhunu Allah'ın ellerine tes­lim edip ölürse, senin içinde kırk mum yanar. Ölüyü göm­dükten sonra, içinde her gün bir mum söner. Otuz dokuz mum söner, kırkıncı mum, sen ölene kadar içinde yanmaya devam eder. Ah, bu yalan dünyada ölümden yakın köy yok."
Sayfa 65 - Turkuaz KitapKitabı okudu
"Nine­me, insanların niye bir öyle, bir böyle olduklarını sordum. "Boğaz, kırk boğumludur. İnsan bir şey söylemek isteğinde, kırk kez yutkunup öyle konuşmalı, bazı insanlar yutkunma­dan konuşur, sonra ortada bir topak bok kalır," dedi."
Sayfa 50 - Turkuaz KitapKitabı okudu
Reklam
Kuyruklu Kürt
"Okula gittim. Kadın öğretmen herkesin adını ve doğum yerini sordu. "Anadolu'da Malatya'da doğdum," dedim ben. Öğretmen, "O zaman Kürtsün, kıçında kuyruğun vardır se­nin," dedi. Sonra güldü, ötekiler de güldüler ve bana isim taktılar: "Kuyruklu Kürt".
Sayfa 26
Burada insan rüzgarı duyabiliyordu, nemi de duyabiliyordu. Sabahları uyanınca, insanın donmuş kemiklerini önce hayata geri dön­dürmesi gerekiyordu, burada her şey vücudun içine yerleşi­yordu.
Turkuvaz KitapKitabı okudu
"İnsanın nesi var? Eti yenmez Derisi giyilmez Bir tatlı dilinden başka nesi var?"
Sayfa 124
"Ah, ne bilirim ben, insanoğlu nedir ki? İnsanoğlu kuş misali, bir gözünü aç­tın buradasın, bir gözünü yumdun ordasın. İnsanoğlu bir ça­nak çamur, bizi nereye atarlarsa, orada kalırız."
Sayfa 47 - Turkuaz KitapKitabı okudu
Reklam
Ne kadar sevimli!
"Farenin kendisi delikten sığmazken kuyruğuna bir de kabak bağlamış."
Sayfa 79
Handan, hamamdan geçtik, Gün ışığındaki hissemize razıydık; Saadetinden geçtik, Ümidine razıydık; Hiçbirini bulamadık; Kendimize hüzünler icat ettik; Avunamadık; Yoksa biz ... Biz bu dünyadan değil miydik?
Sayfa 8 - Turkuaz KitapKitabı okudu
Ni­nem, dokuma sırasında şunları mırıldandı: "Kız idim, sultan idim, Nişanlandım, han oldum Gelindim, köle oldum. Ayaklar altında paçavra oldum."
Turkuvaz KitapKitabı okudu
"Almanya'ya gitmek için doktor kontrollerinden geçmek gerekiyordu: İdrar bırakmak, kan vermek, dişleri göstermek. Dişlerin içleri boşsa hemen doldurtmak gerekiyordu. Bunu caddede Alman irtibat bürosunun önünde bir sandalyede yapan hızlı diş doktorları vardı. Bu İstanbul Alman İrtibat Bürosu'nun önünde idrar satıcıları ve sağlık tozu satıcıları vardı. Bunları, Almanya'ya gitmek için ilk kez köylerinden şehre gelen köylülere satıyorlardı. Bu binanın önünde toplanan herkes kendi idrarından korkuyordu. Köylüler idrar satıcılarından idrar alıyorlardı. Bu şehirli idrarın kendi idrarlarından daha iyi olduğuna inanıyorlardı. İdrar satıcıları idrarı plastik bir tabancanın içine boşaltıp köylülere veriyorlardı, köylüler idrarı plastik su tabancalarıyla Alman İrtibat Bürosu'na daha kolay sokabilsinler diye. İrtibat bürosundaki gerçek doktorun yanında bir perdenin arkasında idrar bırakmaları gerektiğinde, donlarının içinde saklı tabancadan idrarı gizlice doktor kavanozuna fışkırtıyor ve doktora veriyorlardı. Bu köylülerin çoğunun Almanya'ya gitmelerine izin verilmedi, çünkü tabancanın içindeki yabancı idrar hastalıklıydı."
Sayfa 277
Reklam
Bozkırda gece soğuktu, gece­nin yıldızları vardı ve yıldızlar bizden daha sıcak bir yerdey­miş gibi gözüküyorlardı.
Turkuvaz KitapKitabı okudu
"Demokrat Parti memleketi, analarımıza sormadan Amerika'ya bir gecede orospu olarak servis yaptı, tepside," dedi.
Sayfa 126
Gelip geçen bir yağmurdu deme, arkadaşAtatürk,Atatürk mezarından geri gel.Mezara ben yatmak istiyorum.Atatürk'üm,arkadaş ölmeden önce ülkemizin deliğine bir kapı astı.Dedi ki:''Size bu kapıyı takıyorum, iyi yaşayın hikmet barışta.Geride size güzel bir dünya bırakmak istiyorum, kapıyı kapatın herkese açmayın.Önce kim olduğunu sorun.Beni hatırlayın, iyi yaşayın.''Biz uyurken, arkadaş ülkemizin kapısını kim açtı?Uzun elli demokrat kurdu.Bizim, arkadaş, kurt gözüne biraz korku salacak köpeklerimiz yoktu.Bak ,arkadaş, kim orada?NATO kiss me baby.Yeşil çorapları, kısa geceleri vardı.Bir rüzgar, arkadaş,mavi bir kuş bunu gördü ve yere düştü,kalbinde korku.NATO, arkadaş,Truman,silahları ,kitapları,Amerikan asker postalları, ordu çorapları, yeşil çoraplar rüzgarla kapımızdan girdiler.Kapıyı yapan öldü-ah Atatürk'üm ölen yıldızlar, kalbimin kuşu, sarı bülbül.Demokratlar, arkadaş,ah, nasıl dileniyorlar, bir çorap alıyor, bir Türk askeri veriyorlar.Yeşil çoraplara karşı bu gümüş çocuklar,arkadaş, o yabancı rüzgarla ülkemizin kapısından geri geri çıktılar. -Nereye gümüş kuşum? -Koreye, kardeş, anneme selam söyle, söyle ona, ağlamasın. NATO diyor ki: -Unhappy boyI need you,I want you -Do you need me? -Yes, love story Kore'de yağmur yağıyordu. Üç ölü Türk askerin kara gözleri yerde, arkadaş.Kore dünyasında çekik gözlü insanlar olduğuna hala şaşırmaya devam ediyorlardı.Ölmüş gümüş kuş.Irmakta kırılmış tüyler.Bir anne toprağa ağlıyor.Ana yüreğinde kırk çivi.
Sayfa 188 - Turkuvaz KitapKitabı okudu
Nine, "Ayakları yerden havalandı. Uçması gerek, yoksa ayakları bir daha yere basmaz," dedi.
Turkuvaz KitapKitabı okudu
323 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.