Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hayata Asılmak Tehlikeli ve Yasaktır

Ekin Atalar

Hayata Asılmak Tehlikeli ve Yasaktır Gönderileri

Hayata Asılmak Tehlikeli ve Yasaktır kitaplarını, Hayata Asılmak Tehlikeli ve Yasaktır sözleri ve alıntılarını, Hayata Asılmak Tehlikeli ve Yasaktır yazarlarını, Hayata Asılmak Tehlikeli ve Yasaktır yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gündelik sıkıntılarını bir kenara koyuverse, yüksek sesle şarkı söyleyebilse, görünüşünü kafaya takmamayı becerebilse, ilişkilerini zorunluluktan yani yalnız kalmaktan korktuğu için sürdürmese yalnızca istediği için sürdürebilse, belki daha sorunsuz bir insan olma yolunda ilk adımı atmış olacak, diğer adımlarda peşinden gelecekti ya...yapamazdı. Sarsılmaz bir inancı vardı bunu yapamayacağına dair.
Neden seni seviyorum diyen bir kişiye cevap vermek zorunda hissederiz kendimizi? Neden sanki o daha çok seviyormuş, bunu dile getirmiş ve biz yeterince sevmiyormuşuz gibi hissederiz? Bu yüzden mi ben de seni seviyorum deriz?
Reklam
O benim hiç kurumayacak olan kaynağımdı. Bendi. Benim sessiz yansımamdı.
Bir süre izledim onu. Sigara içişine, çantasının içinden çıkardığı dosyalar karıştırmasına, bir türlü aradığını bulamamasına baktım. İşin kötüsü, ben de bir türlü aradığımı bulamıyordum. Ayrıldığımız nokta, onun aradığı şeyi bilmesiydi. Ben neyi aradığımı bile bilmiyordum.
Bakıyordum çünkü görmeye ihtiyacım vardı. Bakıyordum çünkü bakmayı seviyordum. Konuşmaktan gitgide daha çok nefret etmeye başlamıştım, ölmeyecek kadar konuşuyor, olabildiğince az cümleyle derdimi anlatmaya çalışıyordum. Bunun elbette nedenleri vardı ve uygulamanın sonuca katkıda bulunup bulunmayacağından emin değildim. Konuştuğumda, kendimi diğerleriyle paylaştığımda yazamıyordum. Sorunlarımla insanları boğmak yerine ki her kesin yaptığı buydu, kağıtlarla boğuşuyordum. Bir de ne zaman ağzımı açsam demek istediklerimin tam tersini derken yakalıyordum kendimi. Derken derken, demez olmuştum. Eskiden hiç susmadığımdan yakınanlar, bir süredir beni anlamakta zorluk çekiyorlardı. Belki de hiçbir zaman anlamamışlardı, bu onların kendilerini rahatlatma yöntemlerinden yalnızca biriydi.
Zaman ne bizim dışımızdadır ne de bir saatin akreple yelkovani gibi gözümüzün önünden akıp gider : Zaman bizleriz ve akıp gitmekte olan da yıllar değil kendimiz.