And then it was like everyone started waking up and realizing that I was a real person with real feelings.
Ve sonra sanki herkes uyandı ve benimde gerçek duygulara sahip gerçek bir insan olduğumu anlamaya başladılar.
ay tatliliklarindan kafayı yiyeceğim çok az kaldı, nicholas nelson bir markadır ya, acayip bir şey. charlie'yi bu yeme bozukluğu konusunda kendime yakın görüyorum. yemek yiyememek ya da yememek gerçekten bok gibi bir şey. ve pariiss! ne demişler, if your gonna be sad you might as well be sad in paris. ve evet, paris fransa'nın en pis ve boş şehri olabilir ama yine de paris işte...
çokk güzeldi gerçekten, bu seriyi okuduğum her an benim için çok soft geçiyor. ilişkilerini okurken o anları yaşıyorum adeta, ikisinin de çekinceleri, endişeleri bana tamamen geçiyor.
bir de bu seriyi ingilizce okuduğum için ayrıca çok mutlu hissediyorum