Heliogabalos Taçlı Anarşist
Antonin ArtaudHeliogabalos Taçlı Anarşist Gönderileri
Heliogabalos Taçlı Anarşist kitaplarını, Heliogabalos Taçlı Anarşist sözleri ve alıntılarını, Heliogabalos Taçlı Anarşist yazarlarını, Heliogabalos Taçlı Anarşist yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Heliogabalos'un sonu işte böyle olur: ne mezar ne de yazıt, ama insanın kanını donduran bir cenaze töreni.. Ödleklik içinde, ama açık baş kaldırı halinde öldü. Böyle bir ölümün taçlandırdığı böyle bir yaşamdan, sanırım, sonuç filan çıkarmak gereksizdir.
Sayfa 104Kitabı okudu
Heliogabalos fahişe kılığına girip Hristiyan kiliselerinin ve Roma tanrılarına adanmış tapınakların kapılarında kendini kırk mangıra sattığında, sadece bir kötü eğilimini doyurmaya çalışıyor değildir; aslında Roma'nın kralını aşağılamaktadır.
Sayfa 93Kitabı okudu
Varlığı bile düzene meydan okuma demek olan bir dünyaya şiiri ve düzeni geri getirmek, savaşı ve savaşı sürekliliğini getirmek demektir; uygulamalı bir kıyımcılık durumu getirmek, adsız bir anarşiyi - uyanan, sonra da yeniden uykuya dalıp birliğin içinde bir olan şeylerin ve görünümlerin anarşisini- ortaya çıkarmak demektir.
Sayfa 79Kitabı okudu
Her türlü şiirde özsel bir çelişki vardır. e
Ezilip ufalanan ve alevler saçan çokluktur şiir. Düzen getiren şiir de önce düzensizliği alevli görünüşlü düzensizliği kışkırtır.
Sayfa 79Kitabı okudu
Ve anarşi de, Heliogabalos'un onu vardırdığı noktada, gerçekleşmiş şiirdir.
Sayfa 79Kitabı okudu
Savaş bitti mi yerine şiir gelir.
Sayfa 30Kitabı okudu
bu anarşi, bu taşkın ahlaksızlık benim hoşuma gidiyor.
Sayfa 16Kitabı okudu
Suriye'de tapınaklar, dışlaştırılmış büyüleri yankılandırarak gerçek tansıkları büyütüp yayma araçlarıdır; ve yerlerine sadece bu savaşı, bu rideri, bu norm-dışılıkları somutlaştırmak için dikilmiş gibi görünen birçok tapınak, Suriye'nin her tarafında görkem ve debdebede birbirleriyle yarış ederler. Kimileri güneşe, kimileri aya adanmıştır; kimin erkek kimin dişi olduğu, ve erkeğin mi dişiyi yoksa dişinin mi erkeği doğurduğu da asla bilinmez.
İlkeler bulunmaz, icat da edilmez; korunur ve aktarılır; ve dünyada, hem organizmadan ayrı hem de onun içinde erimiş evrensel bir ilke kavramını korumak kadar zor pek az işlem vardır.
Pdf
Coğrafi açıdan, Roma İmparatorluğu diye adlandırmak lútfunda bulunulan şeyin çevresinde her zaman bir barbarlık saçağı veya kenar kuşağı vardı; ve Roma'nın imparatorluğunun içine, tarihsel olarak barbarlık kavramını icat etmiş olan Yunan elini de koymak gerekir. Bu açıdan biz, Batılı insanlar, bu şaşkın ananın anasına layık çocuklarıyız; çünkü bize göre uygar insanlar sadece biziz, bütün geri kalanlarsa -ki bu bizim evrensel cehaletimizin tam ölçüsünü veriyor- barbarlıkla özdeşleşiyor.
Pdf
Bütün siyasal oluşumlar, bütün yönetim biçimleri her şeyden önce gençliği ellerine, denetimlerine almaya çalışırlar.
Aslında her tiran, tacı ele geçirmiş olup dünyayı kendisiyle uygun adım gitmeye zorlayan bir anarşisttir.
Savaş ancak dinsel mücadeleye dönüştüğü ve insanlar anarşilerine kumanda eden ilkesel düzensizliğin bilincine vardıkları anda gerçekten amansız ve acımasız oldu...
İlkeler ancak düşünen zihin için, düşündüğü anda değerli ve geçerlidir; düşünen zihnin dışında bir ilke hiç durumuna düşer.
Büyük küçük hepimiz, zevk ve haz bahçemize göre, her şey olmayan, yani Hiçbir şey olan mutluluğa göre yargılanacağız.