Her Melek Korkunçtur kitaplarını, Her Melek Korkunçtur sözleri ve alıntılarını, Her Melek Korkunçtur yazarlarını, Her Melek Korkunçtur yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
susanna tamaronun otobiyografik romanıymış, alırken bundan bile haberim yoktu tamaro kitabı diye almıştım sadece. ama iyi ki almışım. çok sevdiğim yazarların sadece var olan bütün kitaplarını degil tüm hayatlarını okuyup sistemime katmak istiyorum. o açıdan beni bayağı doyurdu.
ciddi bir otobiyografi degil küçük hüzünlü bir kızın hayat hikayesi daha çok. çocukluğunun karanlık ve umutsuz süren bi akışı var, ancak aile evinden çıkınca yaşama dair küçük bir umut ışığı görünüyor. kitap boyunca o kücük kıza sarılıp iyilestirmek için büyük bi istek duydum. bilmiyorum belki de içten içe kendi çocukluğuma sarılmak istedim. tatlıydı.
Sanırım annem, onu hiç yargılamamış olduğum için bana minnettardı; yargılamadan uzak durmak onun içinde sevgiye uzanan minik bir delik açtı; bu onun sahip olmak isteyip başaramadığı bir tutumdu.
Sadece bazı anne babalar yeni doğmuş bir bebeğin, sevgileri ve iyi niyetleriyle, hayallerinin varlığına dönüştürebilecekleri bir kil yumağı, bir tabula rasa olduğuna inanacak kadar saf ve iyimserdirler. O minicik ellerin aslında uzun, dürülmüş bir parşömen tuttuğunu fark edebilmek için biraz daha şüpheci olmak gerekir; anne ve baba bu parşömen rulosunu açma yürekliliğine sahip olabilseler, henüz dünyaya getirdikleri varlığın kaderinin derin çizgilerle çoktan çizilmiş olduğunu görebilirler.
"Bak gerçekte hepimiz çoktan öldük. Sadece dönüşen tozlarız. Boşluk bizi yaratıyor ve sonra gene boşluğa dönüyoruz. Bu nedenle duygusallaşmak gereksiz birşeydir."
Ahlakçılıktan benim gibi tiksiniyordu, benim gibi sadefe adettendir diye sevme zorunluluğundan nefret ediyordu. Bir ilişki kurmayı gerektiren neden akrabalık değil, daha derin bir şeyler olmalıydı