"Bu bahara yakışmıyorum,
Gövdesi kararmış,
Dallarında birkaç yaprak zorla tutunan ağaçtan farkım nedir?
Mülk sahibi elbette görüyor bu yakışıksızlığı.
Belki sabaha, yahut geceye kalmayacağım.
Sökülüp götürüleceğim.
Arzuladığım da bir başkası değildir.
Seslerin ve renklerin sızamadığı mağaralardır yalnızlığım.
Kayalardan içime damlayanlar donduruyorlar hayallerimi.
Dün benimdi.
Bugüne de tırnaklarımı geçirmiş zorla tutunabiliyorum,
O kadar.
Düşeceğim bir hevenk hurma gibi..."
"Ben dört yapraklı yoncayı kendim için istemiyorum ey annem. Herkes için istiyorum. Bulsam hemen emir vereceğim. Yoksul, köle, hasta, aç kalmayacak. Herkesin yüzü gülecek, yeryüzü, eşit insanların cenneti olacak..."