Samiha Ayverdi, ilk kez okuduğum yazarlardan biri oldu. Nefis Türkçesi ile zihnime kazınacak kesinlikle.
İbrahim Efendi Konağı, Osmanlı'ya ilgi duyanlar için bence önemli bir kaynak. Tabiki kurgusal öğelerle tarihi gerçeklerin harmanlanması yönüyle oldukça ilgi çekici. Osmanlı Devletinin son dönemlerinde meydana gelen bütün önemli siyasi meseleleri de içinde barındıran, bu döneme ait önemli bir panaroma sunmuş Ayverdi.
İbrahim Efendi Konağı sakinlerinin yaşamı da Osmanlı Devletinin sürdüğü hükümranlık ile paralel. Şatafat, eğlence, bolluk ve bereketten yokluğa, açlığa ve tükenişe evrilen bir süreçten bahsetmek mümkün. Osmanlı Devletinin neden sona yaklaştığının bize yansıması, bu roman özelinde güzel şekilde aktarılmış. Bir devlet geleneği, çöküşe doğru hızlı bir yol alış ve bu suretin toplumsal yapı üzerindeki etkileri. Toplum, devletten ne kadar ayrı düşünülebilir ki zaten ? Devlet yoklukta ise toplum da yok olmaya mahkumdur. Tam da bu işte Ibrahim Efendi Konağı sakinlerinin yaşadıklarının sebebi.
Bir kere Ayverdi'de nefis bir karakter analizi yeteneği var. Konak sakinlerini o kadar güzel resmetmiş ki... Ve bu karakter analizi ve olay örgüsü nefis Türkçe ile daha lezzetli bir hal almış. Saf Türkçe...Eski Türkçe kelimelerin bu kadar yoğun şekilde kullanılıp, anlam bakımından okuyucuyu zorlayacağı yerde bana göre - yanlış bir ifade kullanmayayım - otantik bir hava katmış.
Özellikle Türkçe dilinin zenginliklerinden faydalanmak, Osmanlı Devletinin siyasi atmosferini toplumsal çerçeve içinde, bir konak özelinde gözlemlemek açısından damağımızda tat bırakacak bir eser.