Başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz,
ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda,
budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz.
Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda.
Yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl.
Yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril,
koparıver, gözlerinin, gülüm, yaşını sil.
Yapraklarım ellerimdir, tam yüz bin elim var.
Yüz bin elle dokunurum sana, İstanbul'a.
Yapraklarım gözlerimdir, şaşarak bakarım.
Yüz bin gözle seyrederim seni, İstanbul'u.
Yüz bin yürek gibi çarpar, çarpar yapraklarım.
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda.
Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında. Ayşe Kulin’in çocukluk yıllarının sonlarında Almanya'dan gelen kuzeni Üstün’ün Nazım ile tanıştırması,şiirlerini okuması ile şiirlerini sevmesi ve hayatına olan etkisini anlatıyor. "Ne zaman aşık olsam, içimde mis kokulu kızıl bir gül gibi dururdu zaman. Çünkü ben aşık olmaya biraz da Nazım yüzünden öykünürdüm gençliğimde "Ayşe kulin kendisinde bıraktığı etkiyi bu sözleriyle anlatıyor.
Nazım'a olan sevgisini hayatındaki inişli çıkışlı günleri, hayatında Nazım'ın etkisini, çocukluğunu, gençliğini, evliliğini,çocuklarını anlattığı kitapta Nazım'ın hayatı ve şiirlerini kendi hayatının belirli dönemleriyle özdeşleştirmiştir.