Sağlıklı Depresif Tepkiler

İki Boy Ufak Pabuç

Leyla Navaro

En Eski İki Boy Ufak Pabuç Gönderileri

En Eski İki Boy Ufak Pabuç kitaplarını, en eski İki Boy Ufak Pabuç sözleri ve alıntılarını, en eski İki Boy Ufak Pabuç yazarlarını, en eski İki Boy Ufak Pabuç yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kırgın ve küskündü Saynur. Tüm yaşamları Doğan’ın istedikleri ve istemedikleri üzerine kuruluydu. Bunu severek, isteyerek yapmış, karşılığında sevgi, takdir almayı beklemişti. Gel gör ki, yaptıkları normal, beklenir, yapmadıklarıysa suç haline gelmişti.
"Toplumsal baskıların güçlü yaşandığı ortamlarda kadınların geçirdiği 'sinir krizleri', onların baskıcı ve sınırlayıcı bir sosyal sisteme isyanlarının dile gelmemiş ifadesidir. Yaşamındaki çeşitli haksızlıklara, ikincillik, aşağılama gibi onur kırıcı durumlara isyan ve öfke hissedip, bu yoğun duygularını duyuramayan kadınlarda, duygu yoğunluğu kaçınılmaz şekilde artar, kontrol edilemeyecek, hatta en küçük kıvılcımda patlayacak boyutlara ulaşır. Özellikle, yakın ilişkide olduğu kişi ve yakın çevresi, kadının yaşadıklarını göz ardı edip duymamaya koşullanmışsa, bu tür abartılı dışavurumlar, kendini duyurabilmenin bir yolu olmaktadır."
Reklam
" ... Oysa ki, gerçekleştirilmemiş potansiyel yetenekler zamanla ruhsal sorun kaynağına dönüşür."
"Bir ruhun kendini anlayabilmesi için bir başka ruha ihtiyacı vardır."
"İçinde yaşadığımız sosyal düzen öncelikle erkeklerin lehine kurulmuş olduğundan, bizzat erkeklerin, düzeni ve kendilerini sorgulaması daha zordur. Çünkü sorgulamak bazı gerçekleri görmek, değiştirmek, rahatından vazgeçmek, kişisel ve toplumsal eksiklikleriyle, hatalarıyla yüzleşmek demektir. Bu da, her "baba yiğidin" harcı değildir! Kadınların bu konularda daha fazla düşünmesi, kişisel gelişimle ilgili kitapları okuması, günlük tutması, görüşlerini arkadaşları ile paylaşması, kendini sorgulaması ve psikolojiye ilgi duyarak bu alanda yapılan çalışmalara katılması, temelde 'nasıl'ları arama güdüsünden kaynaklanmaktadır. Bu çaba, 'kadınların aleyhine kurulmuş bir düzenle nasıl baş edilir?', ' böyle bir düzende nasıl yaşanır?' sorularına varoluşçu yanıtlar aramanın bir sonucudur."
...ve Külkedisi kaçarken, pabucu ayağından fırladı. Ertesi gün Prens ayağı bu pabuca sığacak genç kızı aramaya koyuldu. Ülkenin tüm kızları, Prens tarafından beğenilmek için, ayaklarını daha ufak hale nasıl getireceklerinin çabasına giriştiler. İşte o gün bu gündür kadınlar, ayaklarını, erkekler tarafından belirlenmiş kalıplara sıkıştırmaya çalışır, böyle yaparak erkeğin Prensesi olacağını düşler dururlar. Zaman geçtikçe topallamasının, kendini depresif hissetmesinin sebeplerini sürekli kendi eksikliklerinde arayarak... ve "Pabuç"un ne denli geçerli olduğunu hiç sorgulamadan... Erkekler ise ellerindeki "ayakkabıya" (veya düşlerindeki kalıba) "ayağını" (kendini) sıkıştıracak kadını arar; "ayağı sıkışmış" bir kadının ne denli gerçek, ne kadar huzurlu, mutlu olup, mutlu edebileceğini bile sorgulamadan... Ve birlikte yalınayak yaşayabilmenin özgür keyfinden habersizce...
Reklam
140 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.