Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İki Yıl Sekiz Ay Yirmi Sekiz Gece

Salman Rushdie

İki Yıl Sekiz Ay Yirmi Sekiz Gece Sözleri ve Alıntıları

İki Yıl Sekiz Ay Yirmi Sekiz Gece sözleri ve alıntılarını, İki Yıl Sekiz Ay Yirmi Sekiz Gece kitap alıntılarını, İki Yıl Sekiz Ay Yirmi Sekiz Gece en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanların hayatta kalmak için en büyük şansı dirençleri; hayal edilemeyecek olanın karşısına geçip gözlerinin içine bakabilmeleri.
Sayfa 90
Reklam
Öyle çalımlıydılar ki! Kendilerini ne çok önemsiyorlardı! Evrene kıyasla ne kadar önemsiz önemsiz olduklarını anlamamak için nasıl da direniyorlardı!
Sayfa 150 - Can yayınları, ceviri: Begüm Kavulmaz
Artık hikayelerimizi çok daha hızlı anlatıyoruz, hıza tutkunuz, eski, yavaş şeylerden tat alamaz olduk; aylaklığı, boş boş dolaşmayı, üç ciltlik romanları, dört saatlik filmleri, on üç bölümlük dizileri, süreçten ve oyalanmaktan haz almayı unuttuk. Artık yapmamız gerekeni yapıyor, hikayemizi anlatıyor, hayatımızı yaşıyor, işimiz bitince hemen gidiyoruz, pat diye.
Sayfa 243 - Can Yayınları
"İnsanlığı tek bir insanmış gibi düşünelim," diye söze başladı İbn Rüşd. "Bir çocuk hiçbir şeyi anlamaz, yeterli bilgisi olmadığı için inanca sarılır. Mantık ve batıl inanç arasındaki mücadele için insanlığın uzun ergenlik dönemi diyebiliriz, mantığın zaferi de insanın yetişkinliğe ulaşması olacaktır. Tanrı yok demiyorum, ama her gururlu ebeveyn gibi o da çocuğunun kendi ayakları üzerinde duracağı, dünyada yolunu çizeceği, ona bağımlılıktan kurtulacağı günü bekliyor. "
Sayfa 72 - Can Yayınları
En küçük ünlü olma olasılığının mahremiyetten vazgeçmeye değer olduğunu herkes öğrenmişti, ancak mahremiyetini koruyan bir bireyin gerçekten özerk ve özgür olduğu düşüncesi televizyon dalgalarının statiğinde kaybolup gitmişti.
Reklam
Korku korkanları değiştiriyor, diye düşündü Mr. Gerenimo, silahın namlusuna bakarak. Korku, kendi gölgesinden kaçan bir adamdı. Kulaklık takmış bir kadındı ve duyduğu tek ses kendi dehşetinin sesiydi. Korku bir solipist, bir narsistti ve kendinden başka her şeye kördü. Korku etikten, sağduyudan, sorumluluktan, uygarlıktan daha güçlüydü. Korku, kendisinden kaçarken çocukları ayaklarının altında ezen bir hayvandı. Korku bir yobaz, bir despot, bir ödlek, kırmızı bir sisti, bir fahişeydi. Korku kalbine yönelmiş bir kurşundu.
Sayfa 187Kitabı okudu
“Senin gibi birine,” derdi, “köksüz ama yeniden kök salan kişilere, en sevdiğim iktisatçı Thorstein V., ‘huzursuz ayaklı yabancılar’ derdi. ‘Zihinsel huzuru bozarlar ama bunu zihinsel yolculuklardan kaçamama pahasına yaparlar, zihinsel âlemin sahipsiz topraklarında gezgin olurlar, yolun ilerisinde, ufkun ötesinde dinlenecek başka bir yer ararlar.‘ Sana seni hatırlatıyor mu bu tarif? Yoksa tahmin ettiğim üzere sen dinleneceğin yeri eve daha yakın yerlerde mi arıyorsun?”
tuhaflık
En küçük ünlü olma olasılığının mahremiyetten vazgeçmeye değer olduğunu herkes öğrenmişti, ancak mahremiyetini koruyan bir bireyin gerçekten özel ve özgür olduğu düşüncesi televizyon dalgalarının statiğinde kaybolup gitmişti.
"Mutluyuz. Her şeyde sevinç buluyoruz. Motorlu araçlar, elektronik cihazlar, danslar, dağlar; hepiniz bize büyük mutluluk veriyorsunuz. El ele su deposuna doğru yürüyoruz, yukarıda, gökyüzünde kuşlar daire çizerek uçuyor. Kuşlar, su deposu, yürümek, el ele tutuşmak; hepsi içimizi sevinçle dolduruyor. Ama gecelerimiz bomboş geçiyor. Bin bir gece de geçse sessizce geçiyor; bir hayalet ordu gibi, hiç adım sesi çıkarmadan, karanlıkta görünmeden ilerleyerek, isitilmeden, fark edilmeden, sessizce geçiyor gecelerimiz. Bu arada bizler yaşıyor, yaşlanıyor ve ölüyoruz. Çoğunlukla halimizden memnunuz. Hayatlarımız güzel. Fakat bazen keşke rüyalarımız dönse diyoruz. Bazen de, kendimizi kötülükten tamamen kurtaramadigimiz için olacak, kabuslarin özlemini çekiyoruz. "
Can Yayınları
209 öğeden 131 ile 140 arasındakiler gösteriliyor.