'Her arz kendi talebini yaratır' ne demek?
Üretim sürecinin sonunda yalnızca mal ve hizmetler üretilmiş ve piyasaya arz edilmiş olmaz, aynı zamanda üretim faktörlerine de (yani emeğe sermayeye ve toprağa) gelir yaratılmış olur. Başka bir deyişle, üretim bir yandan arz edilecek mal ve hizmetleri ortaya çıkarırken, diğer yandan da bu mal ve hizmetlerin talep edilmesini ve satın alınmasını sağlayacak gelirleri de yaratır. Üretimle birlikte kazanılan ücret, kâr ve kira gibi başat gelirlerin toplamı —devletin piyasaya müdahale etmediği bir serbest piyasa düzeninde, arz ve talebin kendi aralarındaki etkileşim dinamikleri uyarınca— üretilen mal ve hizmetlerin toplam değerine eşit olur.
Kökenleri Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemine uzanan bu 'dış-borç-öncülüğünde-büyüme' yaklaşımının tek istisnası genelde ekonomide "kendi yağıyla kavrulma" yaklaşımının geçerli olduğu 1923-45 dönemidir.
Türkiye’de enflasyonun zaman zaman çok yüksek düzeylere çıkmasına karşın, kimi Latin Amerika ülkelerinin ve geçiş döneminde eski sosyalist ülkelerin deneyimlerinin aksine, hiperenflasyon derecesine gelmemiş olmasıdır.
Yoksulluk, eşitsizlik, işsizlik, korunmasız istihdam, dünya ekonomisinin önünde duran, birbiriyle yakından ilişkili en çetin sorunların başında gelmektedir.