Ey evlat!
Önce kendi nefsine öğüt ver, kendi nefsim düzelt. Sonra da başkalarına öğüt ver, başkalarını düzeltmeye çalış. Sana önce kendi nefsinin özelliklerini, kendi nefsinin ne durumda olduğunu bilmen lazım. Kendinde ıslaha muhtaç bir hal var oldukça başkalarını düzeltmeye, başkalarına öğüt vermeye kalkışma. Eğer kendinde ıslaha muhtaç bir hal bulunduğu halde bunu bırakır da başkasının ıslahına kalkışırsan yazık sana!
Başkalarını nasıl ve hangi hallerde kurtarabileceğini bilirsin. Sen kendin kör isen, bir başkasının elinden tutup nasıl bir yere götürebilirsin? Gözleri görmeyen birisinin bir başkasının elinden tutup bir yere götürmesi mümkün olmadığı gibi, kendi nefsini ıslah etmemiş birisinin de başkalarını irşat edip Allah'a götürmesi mümkün değildir. Ancak kendi gözleri gören kişi başkalarını bir yerden bir yere götürebilir.
Denize düşen ve yüzme bilmeyen birisini ancak mahir yüzücü olan birisi kurtarabilir. Aynen bunun gibi, Allah'a insanları ancak Onu tanıyan birisi götürebilir. Allah'ı tanımayan kişiye gelince, Ona giden yolda bu kişi insanlara nasıl rehberlik edebilir ki?
Sana Allah'ın tasarrufundan bahsetme ihtiyacını duymuyorum. Sen Onu seversin, amellerini sırf Onun rızası için yaparsın. Asla Ondan başkası için yapmazsın. Ondan korkarsın, Ondan başkasından asla korkmazsın.
Yalancı! Allah’ı sevdiğini belirtiyorsun. Nimet halinde “Allah,” de sonra da kaç, kaybol; bu yakışır mı?.. Belâ geldi mi, sanki İlâhi duyguların sönüyor ve sen çırpınıyorsun. Allah’ı yalnız iyilik içinde mi anacaksın?..
...bugün sen hem kör, hem de sağırsın. Çünkü dünyalık şeyleri haddinden fazla seviyorsun.
Halbuki Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bunu şöyle ifade buyurdu:
"Bir şeyi sevmen, seni kör ve sağır eder." (Ebû Dâvûd, Edeb, 124)
Kalbini dünyadan soy....
Ey evlâd!
Nefsinle cihad için yardımcı bul. Bu yardımı sana kim yapacaksa onunla arkadaş ol. Nefsinden yana olup seni yenecek kişi ile arkadaş olma. Sonra perişan olursun.
Niçin, neden ve nasıl? Gibi sözleri sakın deme.
Hak yakınlığı böylece bulunabilir. Herhangi bir işi dilemek doğru olmaz. Çünkü Hak Taâla iyi kulları için şöyle buyurur:
-“onlar ancak, Allah’ın dilediğini dilerler” (76,30)