Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İlim ve İdeoloji

Sadettin Elibol

İlim ve İdeoloji Gönderileri

İlim ve İdeoloji kitaplarını, İlim ve İdeoloji sözleri ve alıntılarını, İlim ve İdeoloji yazarlarını, İlim ve İdeoloji yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yoksulluk ne kadar artarsa ideolojik tansiyon da o kadar yükselir.
Sayfa 111 - Birlik yayınlarıKitabı okudu
Peki Nagazaki yıkıntılarından kim utanacak? İsveç: teki intiharlardan. Amerika'da zencilerin uğradığı zulümden, Danimarka'daki homoseksüel ilişkilerden, Afrika'nın yağmalanışından, Sovyet kamplarında yaşayanlardan ve dünyanın hemen her tarafındaki açlık, çıplaklık ve soygundan kimin yüzü kızaracak? Ilmin herkesce benimsenen gerçeklik hükümleri, niçin evrensel değerlere baglıyarak insanlarda ortak davranışlar oluşturmuyor? somut olgular niçin hep aksi yöndedir? Ne ilimle ilgisi olmayanların ahlâksız, ne de ilimle uğraşanların hepten ahlâklı sayılması mümkün değildir.
Sayfa 91 - Birlik yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bir düşünür, belki de bu yüzden, ideolojilere aklın sınırları içindeki dinler diyor".
Sayfa 86 - Birlik yayınlarıKitabı okudu
Karizmatik önder»ler buhran zamanlarında, çıkarlar, bunların nitelikleriyle topluluk fertlerinin bekleyişleri, eğilimleri, inançları arasında tam bir uyum vardır. Bunların en önemli Vasıflari radikal (köktenci) oluşlarıdır. Demokrasiler karizmatik önderleri geride bırakmışlardır, fakat yine de bu tür on derler işbaşına gelebilmektedir. (Bk, Cevdet San, M. Weber'de Hukukun ve Meşru Otoritenin Analizi, Ankara, 1971).
Sayfa 63 - Birlik yayınlarıKitabı okudu
K. Popper şöyle diyor: «Onlar yanlışlanmayı kabul etmiyorlar. Yanlışlanmaktan kurtulmak için teorilerini hep yeni baştan formüllüyorlar.
Sayfa 60 - Birlik yayınlarıKitabı okudu
Açık olan şudur ki, doğu-islam toplumları söz konusu olduğunda diyalektik şematizmin bütün gerçeği ifade etmekten ne kadar uzak olduğu daha bir anlaşılıyor. Bu toplumlarda üretim araçlarının özel mülkiyeti batılılaşma sürecine girene kadar yoktur, bu bakımdan bir sınıfsızlık vardır. Ama bunun sebebi ne iklim şartları, ne de coğrafyadır. Büyük ölçüde vahiy espirisinden kaynaklanan bir sosyo- ekonomik yapılanma söz konusudur.
Sayfa 60 - Birlik yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Dilthey, tabii gerçeklik - manevî gerçeklik ayırımından hareket eder. Ona göre, bu iki alan konu ve metot bakımından farklı iki araştırma grubunca araştırılabilir: 1. Tabiat ilimleri, 2. Manevî ilimler. Tabiat ilimleri, tabiî olguları inceler ve onlar arasındaki ilişkileri nicel (kemmi) yönden açıklar, bu olgular arasındaki değişmez ilişkileri belirlemiye çalışır. Ulaştığı sonuca kanun ismini verir. Bu ilimlerin metotu açıklayıcıdır; bu da sebepliliği gerektirir. Sebepli ilişkileri nicel bir ifa deyle açıklama gayesindeki tabiat ilimleri için ideal açıklama aracı ise matematiktir. Manevi ilimlere gelince, (ki bunlar sanat, hukuk, terbiye, dil vb. dalları içine alır) inançlar, değerler ve fikirlerden ibaret manevi gerçeklik alanını ele almak durumundadırlar. Bu gerçeklik, birincisinden farklı olarak nitel (kalitatif) bir gerçekliktir. Bunu meydana getiren inançlar, değerler ve fikirler ilk önce yaşanırlar; hayatı şekillendirici bir rol oynarlar. Bu yüzden, kendilerini tanımak için ampirik bir algılama yetmez; «tabiat ilimleri ile ilgili her çeşit açıklamadan mahiyeti ile ayrı olan bir anlama gerektirir.
Sayfa 33 - Birlik yayınlarıKitabı okudu
Heisenberg'in bütün çabası şu soruyu cevaplamaya yönelir: Bir parçacığın durumu ve hızı aynı anda bilinebilir mi? İncelemeleri, Heisenberg'i belirsizliğe götürür. Bir atom parçacığının durumu ve hızı bir arada, istenildiği zaman ve kesinlikle gösterilemez. Konum tam olarak ölçülünce, hız; hız tam olarak ölçülünce konum belirsiz kalır. Gözlem araçlarının işe karışması kesin bilgiyi önler. Oysa mekanik bir oluşun hesaplanması, bir cisimciğin belli bir andaki konumu ve hızını aynı anda bilmeyi gerektirir.
Sayfa 19 - Birlik yayınlarıKitabı okudu
Deney araçları ne kadar geliştirilirse geliştirilsin,daima bir kesinsizlik ve belirsizlik tortusu» kalır. Bu,zorunsuzluktan kaçınılamıyacağı anlamına gelir.
Sayfa 18 - Birlik yayınlarıKitabı okudu
Boutroux, klasik fiziğe hâkim olan iki inanca karşı çıkmıştır; zorunlu sebeplilik ilişkisi, bir; deney araçlarının deneylenen üzerinde etkisi yoktur, iki. 0, zorunluluğun, olguların ve varlıkların derinliğinde değil, yüzeyinde olduğuna inanır. Derinliğe inildikçe zorunsuzluk başlar. Bu zorunsuzluk, varlık tabakaların da derece derece artar.
Sayfa 18 - Birlik yayınlarıKitabı okudu
31 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.