Gönderi

Dilthey, tabii gerçeklik - manevî gerçeklik ayırımından hareket eder. Ona göre, bu iki alan konu ve metot bakımından farklı iki araştırma grubunca araştırılabilir: 1. Tabiat ilimleri, 2. Manevî ilimler. Tabiat ilimleri, tabiî olguları inceler ve onlar arasındaki ilişkileri nicel (kemmi) yönden açıklar, bu olgular arasındaki değişmez ilişkileri belirlemiye çalışır. Ulaştığı sonuca kanun ismini verir. Bu ilimlerin metotu açıklayıcıdır; bu da sebepliliği gerektirir. Sebepli ilişkileri nicel bir ifa deyle açıklama gayesindeki tabiat ilimleri için ideal açıklama aracı ise matematiktir. Manevi ilimlere gelince, (ki bunlar sanat, hukuk, terbiye, dil vb. dalları içine alır) inançlar, değerler ve fikirlerden ibaret manevi gerçeklik alanını ele almak durumundadırlar. Bu gerçeklik, birincisinden farklı olarak nitel (kalitatif) bir gerçekliktir. Bunu meydana getiren inançlar, değerler ve fikirler ilk önce yaşanırlar; hayatı şekillendirici bir rol oynarlar. Bu yüzden, kendilerini tanımak için ampirik bir algılama yetmez; «tabiat ilimleri ile ilgili her çeşit açıklamadan mahiyeti ile ayrı olan bir anlama gerektirir.
Sayfa 33 - Birlik yayınlarıKitabı okudu
·
37 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.