İlk Adım

Divan şairi "Sabit" ten

Şebi yeldayı muvakkitle müneccim ne bilir? Müptelayi gama sor kim geceler kaç saat?

Sayfa 93 - İnkılap Kitabevi

GBB

Aman efendim neler diyorsunuz

Çoğu insan taze çağında zihnine nakşolan manzaralarda ruhuna iz bırakan hadiseleri hatırlarken bir köşeye çömelip geviş getirerek oyalanan dalgın develere benzer; çehresinde o geviş halindeki hörgüçlü mahlukun kendinden geçmiş, adeta ağzı köpüklü, çenesi oynak, sırıtkan ve değişmez kaba zevk maskesi vardır; tamamen hazmedemediklerini yeniden çiğniyor sanırsınız. Fakat ince duygulu bir zevk ehli, hatıralarını bu şekilde yad etmez; geçmişi düşünüş, böyleleri için bir çiğneyiş değildir; daha ziyade bir koklayıştır. Zira maziden kendisinde posa kalmamıştır; kalan bir esanstır.

Sayfa 99 - İnkılap Kitabevi

Reklam

GBB

Lavanta

Lavantaçiçeği temizlik çiçeğidir; temize yaraşır; ütülü bembeyaz, serin çarşafların, geceliklerin, çamaşırların arasında yatar. Ev hanımı çiçeğidir; sabun kokusuyla en güzel imtizaç eden bir çiçektir. O, temizliğin koku haline gelmişi, çiçek açmışıdır.

Sayfa 108 - İnkılap Kitabevi

GBB

Teselli edici Çingene fıkrası

Karlı ve fırtınalı bir günde Çingene, lime lime, adeta balık ağına dönmüş çadırının bir deliğinden parmağını dışarı uzatmış, "Allah açıkta kalanların yardımcısı olsun!" demiş.

Sayfa 107 - İnkılap Kitabevi

GBB

XIV. Louis'nin temizliği

Frengistan'da kibarlar lavantaya delicesine sarıldı. Neden? Zira hiç yıkanmadıkları için pek fena kokarlardı; kokuyu ıtriyatla bastırmaya çalışırlardı. Mesela o danteller, ipekler, kadifeler, sırmalar içinde duruşuna bakıp mis gibi temiz bir rayihası olduğuna hükmedeceğimiz On Dördüncü Louis'nin pislikten, bir keçi gibi kızık kızık koktuğunu, yanına yanaşmaktan iğrendiğini kendi metresi söyler.

Sayfa 110 - İnkılap Kitabevi

GBB

Bir zamanlar insanlar, bilhassa garptakiler kendi gübreleri üzerine yatıp keyifli keyifli geviş getiren boynuzlu hayvanlar kadar kirliymişler, perileri murdarlıktan haz edermiş; bu öküzlük devridir. Şimdi yarı ömrümüz suda geçiyor; ördeklik devrindeyiz. Şayet yarın merak artar da evlerde banyolar yavaş yavaş genişleyip odalar birer havuz halini alırsa, balık devrine girmiş oluruz.

Sayfa 111 - İnkılap Kitabevi