Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

İmana Susayan Gönüller

Naşit Tutar

İmana Susayan Gönüller Sözleri ve Alıntıları

İmana Susayan Gönüller sözleri ve alıntılarını, İmana Susayan Gönüller kitap alıntılarını, İmana Susayan Gönüller en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bazıları da war ki, bize haset etmelerinin, bizi kötülemelerinin, bize iftira atmalarının tek sebebi, İslami hayatın insanlar arasında yayılmasını engellemektir. Onlar aslında bize değil, İslam'a düşmandırlar. İslam'a düşman olanlar bilmelidirler ki, hem bu dünyada, hem de ahirette kaybedenlerden olacaklardır. Onlar için de duamız, 'Allah onları ıslah etsin' şeklindedir.
Sayfa 181Kitabı okudu
İslam dawetçilerinin bildiği bir şey daha wardı. Bu da, İslam'ın ruhlara hayat weren güzelliğini kendi pratik yaşamlarında göstermeleri gerektiğiydi. Çünkü İslam, ferdi we toplumsal ibadetlerin yanında, içtima-i hayatı düzenleyen ilahi bir nizamdı. 'Elhamdülillah, ben Müslümanım' diyen birisinin, ahlak we şahsiyetini İslam'ın öğretileri çerçewesinde şekillendirmesi gerekiyordu.
Sayfa 236 - Dua yayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Gerçekten İslam her şeyin çözümü, tüm dertlerin ilacı, her hastalığın şifasıdır. Onun reçetesinin faydalı olmadığı hiçbir sorun yoktur.
İman bir kalbe girdi mi, bütün wücudunu bir ateş gibi bürür. Artık o iman sahibi mümin, kendisini tüm insanların kurtuluşu için feda etmeye, çewresinde gördüğü tüm münkerleri, kötülük we haramları yok etmek amacıyla feda etmeye hazırdır.
Sayfa 188Kitabı okudu
"Ölüm her an yanı başınızdadır. Bi göz açıp kapayıncaya kadar yakınınızdadır. Aldığın nefesi geri werme garantin yok. Ölüm her an, her şekilde karşınıza çıkabilir. Zamanı gelen elbette gidecek we Rabbine dönecektir."
İslam'ın gür sedası, en sağır kulakların dahi duyacağı bir şekilde gür çıkıyor, oradan kalpleri istila ediyor, gönülleri fethediyordu. We İslam dawetçileri, yolunu kaybedenler için birer Şimal yıldızı gibi yol gösterici; hoş rayihalar saçan Cennet gülleri gibi gönüller fatihiydiler..
Sayfa 196Kitabı okudu
Reklam
Herkes amelinin karşılığını alır. Bizim hakkımızda kötü konuşanlardan bazıları bilmeden, bizleri tanımadan ya da cahilliklerinden konuşuyorlar. Allaha böylelerine doğruyu göstersin, diyoruz.
Sayfa 181Kitabı okudu
Sabırlı ol Muhtar, kendini böyle bırakma! Herşeyin Allah'tan olduğunu unutma. Söyleyeceğin sözlerle, Allah'a isyan edecek duruma düşme. Allah'ı gücendirmek olmaz. Zira beterin beteri war. Bunu sakın unutma!
Sayfa 21 - Dua yayıncılıkKitabı okudu
Değerli Müslümanlar! Ölüm bu kadar somut bir gerçek olarak önümüzde durup her gün içimizden bazılarını alıp götürüyorken, kendimize şu soruyu sormamız çok önem kazanıyor: "Ben ölüme ne kadar hazırım?" Ewet bu kritik soruyu hemen şimdi kendimize sorup bir an üzerinde tefekkür edelim. Görülecektir ki, birçoğumuz bu soruya olumlu bir cewap weremeyeceğiz. Yani hazırlıklı değiliz. Yani ölümü kendimizden uzak görüyor, 'yaşım daha ne ki?' diye düşünme gafletinde bulunuyoruz. "Hele biraz daha çalışayım, biraz daha kazanayım" diyoruz. Bu arada ölümü unutup gidiyoruz. Böylece ne korkusu kalıyor, ne endişesi, ne de hazırlığı kalıyor ortada. Hep 'hazırlık' diyoruz. Peki, bu hazırlıktan anladığımız nedir? Ölümü yiğitçe, korkmadan karşılamak mıdır anladığımız, yoksa waracağımız yerde yüce Allah'ın bizden soracağı hesaba wereceğimiz cewaplar mıdır anlamamız gereken? Ewet, ölüme hazırlık, aslında ahirete hazırlıktır. Allah'ın soracağı sorulara cewap hazırlamaktır. Amel defterlerimizin sağdan mı, yoksa soldan mı wereceğini düşünüp buna göre gözyaşı dökmektir. Cennete girmek, cehennemden kurtulmak için Allah'ın gösterdiği yolda yürümektir.
Ahireti bir amaç olmaktan çıkaran, sadece dünya hayatına endeksli bir yaşam üzerine bina edilen, maddiyatla ölçülüp menfaati esas alan yaşam biçimi; ahlakı dışlayan bir metotla 'daha çok kazanayım' anlayışını temel almıştı. Böylesi bir anlayış, elbette ki fakir ile zengin arasındaki uçurumu kapanamaz şekilde derinleştirmişti. Sosyal sorunlar, kartopu misali gün geçtikçe büyümüş we bir çığ gibi toplumunun sosyal dokusunu ezip geçmişti. İnsanlar, bi yerlerde hata yaptıklarını anlamışlardı, ancak çözümü her defasında yanlış yerlerde arama gafletine düşmüşlerdi.
Sayfa 13 - Dua yayıncılıkKitabı okudu
Reklam
12. Bölüm
İslam davetçilerinin bildiği bir şey daha vardı.Bu da,islamın ruhlara hayat veren güzelliğini kendi pratik yaşamlarında göstermeleri gerektiğiydi. Çünkü islam ,ferdi ve toplumsal ibadetlerin yanında , içtima-i hayatı düzenleyen ilahi bir nizamdı. 'Elhamdülillah, ben Müslüman'ım 'diyen birisinin , ahlak ve şahsiyetini İslam'ın öğretileri çerçevesinde şekillendirilmesi gerekiyordu.
Sayfa 236 - dua yayıncılıkKitabı okudu
İslam davetçilerinin bildiği bir şey daha vardı. Bu da, İslam'ın ruhlara hayat veren güzelliğini kendi pratik yaşamlarında göstermeleri gerektiğiydi. Çünkü İslam, ferdi ve toplumsal ibadetlerin yanında, içtima-i hayatı düzenleyen ilahi bir nizamdı. 'Elhamdülillah, ben Müslümanım' diyen birisinin, ahlak ve şahsiyetini İslam'ın öğretileri çerçevesinde şekillendirmesi gerekiyordu.
Yüce Peygamberimiz (sav) , Ebu Musa el-Eş'ari(ra)'den rivayet edilen bir hadisinde " Ölüye, dirinin ağlaması sebebiyle azap edilir. Diriler : 'Ey koruyucu! el giydirici! ey yardımcı! ey sığınak!' gibi (hitaplarla ölüye seslendikçe) ölü kıskıvrak tutulup çekilir ve 'sen böyle misin? sen böyle misin?' denilir" diye buyurmuştur. "
İslam davetçilerinin bildiği bir şey daha vardı. Bu da, İslam'ın ruhlara hayat veren güzelliğini kendi pratik yaşamlarında göstermeleri gerektiğiydi. Çünkü İslam, ferdi ve toplumsal ibadetlerin yanında, içtima-i hayatı düzenleyen ilahi bir nizamdı. 'Elhamdülillah, ben Müslümanım' diyen birisinin, ahlak ve şahsiyetini İslam'ın öğretileri çerçevesinde şekillendirmesi gerekiyordu.
Gerçekten İslam her şeyin çözümü, tüm dertlerin ilacı, her hastalığın şifasıdır. Onun reçetesinin faydalı olmadığı hiçbir sorun yoktur.
18 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.