“Dünyaya ayak uyduramayan” kişi, kendi kendini bulmaya yakın olandır. Dünyaya ayak uyduran kişiyse kendini bulamaz, ama parlamentoda bir milletvekili olabilir.
Okuduğumuz her kitap içimizdeki pusulanın göstergesini kendi tarafına çeker; yabancı bir beyin dünyaya ne kadar değişik noktalardan bakılabileceğini bize gösterir. Pusula daki devinim ağır ağır yavaşlayıp sona erer, gösterge her birimizin doğasına özgü yöne dönüp gelir yeniden.
"Savaşı yapanlar, başkalarının yaşamını umursamayanlardır.. Savaşı başkalarının malı, kanı ve canıyla yapar böyleleri, bizim ne düşündüğümüz ve savaşta neler çektiğimiz onları hiç ilgilendirmez.."
"Dünya tarihinin hangi bölümüne göz atılırsa atılsın, çirkin, acımasız ve şeytani nitelik taşıdığı görülecektir. Oysa dillerin, düşünce tarzlarının, sanatların tarihinin her evresi güzel ve sevimli tablolarla, çiçeklerle dolup taşar..."
Sevgiden yoksun okumalar, saygıya yer vermeyen bilmeler, kalbi dışlayan eğitim akla karşı işlene bilecek en korkunç cinayetlerden cürümlerden biridir.