Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

İnanç ve İsyan Ozanı Pir Sultan Abdal

Nergishan Tekin

İnanç ve İsyan Ozanı Pir Sultan Abdal Sözleri ve Alıntıları

İnanç ve İsyan Ozanı Pir Sultan Abdal sözleri ve alıntılarını, İnanç ve İsyan Ozanı Pir Sultan Abdal kitap alıntılarını, İnanç ve İsyan Ozanı Pir Sultan Abdal en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Pir Sultanım dünya fanidir fani İnsana verdiler emanet canı Dünyadan ahrete uludur yolu Bundan gayrı yol yok dönesin geri
Pir Sultan şiirlerinde don değiştirme (başka canlıya geçme)
Allah’tan gelip Allah’a dönme bilincini işleyen ve “devriye” adı verilen şiirlerde insan çoğu zaman doğumdan önceki ve ölümden sonraki evreleriyle (yaratılış ve yaratıcıda yok oluş süreçleriyle) ele alınır. Ruhun cisimler, bitkiler ve hayvanları dolaştıktan, böylece belli bir olgunluğa ulaştıktan sonra insan bedeninde yer bulabildiği, Tanrı’ya yakınlığına göre bir makam sahibi olduğu ve en son noktada fenafillah noktasına ulaştığı anlatılır.
Reklam
‘Alevi geleneği bugüne kadar yaşamış âşıkların yedi tanesini çok usta ve kutsal sayarlar. Bu âşıklara ‘Yedi Kutuplar’ adını verirler. Bu âşıklar Pir Sultan Abdal, Kul Himmet, Hatayi, Yeminî, Virani, Teslim Abdal ve Nesimî’dir.’
Sivas illerinde zilim çalınır Çamlı beller bölük bölük bölünür Ben dosttan ayrıldım bağrım delinir Kâtip ahvalimi Şah’a böyle yaz
Pir Sultan deyişlerinde Şah/Mehdi kavramı, Hak-MuhammedAli birliğinden başlayan, On iki İmam’ı -özellikle de son İmam Muhammed Mehdi’yi- içine alan; kimi tarikat ulularına, İran şahlarına ve hatta Anadolu’da isyan eden 1516-1527 yılları arasında Hacı Bektaş Postnişini olan Kalender Şah gibi bazı isyancılara kadar giden hiyerarşik bir düzen içerisinde düşünülmesi gereken, büyük bir anlam genişlemesine uğrayarak daha çok idealize edilmiş manev bir dünyanın gerçek bilgiye ulaşmış sultanını ve kutsallığı olan kurtarıcı kişiyi sembolize eden soyut bir kavramdır. “Şah’a gitmek” ifadesi ile yalnızca Safevi devletini yöneten Şah İsmail, Şah Tahmasb gibi İran şahlarının huzuruna çıkmak değil, kutsallığı olan ideal dünyanın -bir anlamda cennetin- yine kutsallığı olan liderinin/şahının huzuruna çıkmak, bunun için Hakk’ın yolunda yürümek, böylece de maddi ve manevi anlamda huzura kavuşmak kastedilir.
Reklam
Pir Sultan için Yezit’ten kurtuluşun bir tek yolu vardır. O da eli Zülfikarlı Ali’nin kendisine inananlarla birlikte savaşmasıdır. Pir Sultan “Şah”ın gelip Yezitleri ortadan kaldıracağı umudunu asla yitirmemiştir.
Cennetteki ırmak “Kevser” Alevi-Bektaşilerce ayn-i cemde içilen şerbet için kullanılır. Deyişlerde suyun kaynağı, tarikatın kurucusu, tarikat ulularının en ulusu anlamında “pınar, serçeşme” gibi kelimeler de Hacı Bektaş Veli için söylenir.
Tasavvufi anlayış, 13., 14. ve 15. yüzyıllarda Anadolu’da çok yaygındı. Ahi Evren, Hacı Bektaş-ı Veli, Yunus Emre ve Şeyh Bedreddin başlı başına ekollerdi diyebiliriz. 16. yüzyıldan itibaren ise durağanlık görülür. Bu yüzyılda ortaya çıktığı düşünülen Pir Sultan’ın şiirlerinin ana temasını da tasavvufi algıdan uzak tutmak mümkün değildir.
Reklam
Başta Çin, Hint ve İran olmak üzere çok farklı kültürlerle temasları sonucu değişik dinlerin etkisi altında kalan Türkler, genelde Animizm’le temellenmiş olan Şamanist inançlara sahip olmuşlardır. “Yüzyıllarca Türk boyları arasında tutunan, her şeyin maddi ve ruhi olmak üzere iki varlıkla temsil edilmekte olduğunu açıklayan, Animizm ve Natürizm’in esaslarına dayanarak gelişmiş bir din olmaktan ziyade bir mezhep manzarası göstermiş olan Şamanizm’de karşılıklı çarpışan, birbirine zıt iki kuvvet veya Tanrı görülür.”
Deyiş ve nefesler
Alevilikte, silsile çerçevesinde dile getirilen husus doğrultusunda Ehl-i Beyt soyundan geldiğine ve bundan dolayı da taşımış oldukları Ehl-i Beyt ruhu sayesinde kendilerine ilham geldiğine ve keşf melekelerinin geliştiğine inanılan ve bu nedenle de kendilerine gerek evliya gerek ermiş ve gerekse bütün bu ana kabullerinin bir ifadesi olarak ‘gerçek’ dedikleri kişi ya da ozanlar tarafından söylenen şiirlere, Alevi literatüründe deyiş, nefes ve deme denir. Aleviliğin en önemli özelliklerinden biri epistemolojik açıdan, “birinci derecede bilgi kaynağı olarak ilham ve keşfi görmesi”dir. Nitekim Alevilikte nefes ve deyişlere atfedilen önem bu kabulden kaynaklanmaktadır.
Pir Sultan Abdal’ın deyişlerinde adı çok sık geçen kutlu şahıslar, Alevi-Bektaşi tarikat geleneği içerisindeki mertebe sıralamasına göre önem kazanırlar. Bu geleneğe göre evreni bir kutbun ve ona bağlı iki kişinin -ki bunlar üçleri meydana getirir- bunlardan sonra gelen Yedilerin, Kırkların ve en sonra gelen Üç Yüzlerin yönettiğine inanılır. Zikredilenler tasavvuftaki şeriat, tarikat, marifet ve hakikat kapılarından mertebelerine göre geçiş yapmışlardır.
Farklı Pir Sultan Abdallar
Alevi-Bektaşi inançlarından ve Pir Sultan’a duyulan sevgiden dolayı pek çok şair aynı adı kullanmıştır. İbrahim Aslanoğlu bugüne kadar edebiyatımızda altı Pir Sultan’ın var olduğunu tespit etmiştir: 1. Banazlı şairin tapsırması ‘Pir Sultan’dır. 2. Merzifon veya Çorum yöresinden olduğunu tahmin ettiğim şairinki ‘Pir Sultan’ım Haydar’, 3. Artova’nın Daduk köyünden olup Pir Muhammed’in ‘babam’ dediği ‘Abdal Pir Sultan’, 4. Aruz ölçüsüyle yazılmış deyişlerin sahibi ‘Pir Sultan Abdal’, 5. Pir Sultan’dan sonra yaşayıp onun asılmasına dair deyişler söyleyen ‘Pir Sultan Abdal’, 6. Bir de asıl adının Halil İbrahim olduğunu belirten ‘Pir Sultan Abdal’.
92 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.