İnsanlığın biyolojisi ve tarihiyle ilgili çok güzel, bilgilendirici bir kitap.
Üç kısımdan oluşuyor, ilk kısım tarih öncesini anlatıyor, hem çok eğlenceli hem çok öğretici, buradaki yazı dili sade ve akıcı. Ancak ikinci ve üçüncü bölüm için aynısını söyleyemeyeceğim maalesef, insanın düşünce gücü ve felsefeyi keşfetmesine bağlı olarak Yunan bilginlerinden bahsedilen kısım itibariyle yazı dili ve içerik benim için sıkıcı bir hal aldı, sürdürmekte zorlandım. Son bölüm içeriği politika, siyaset ile iç içeydi zaten, kopuk bir içerik değildi ama sürükleyici de değildi.
Kitabın son başlıkları ise harikaydı. Bruno'nun hikayesine geçmeden daha, başlığını okur okumaz o dönemlerde yaşasaydım ve Kopernik'in kitabını okuyan papaz ben olsaydım nasıl tepki verirdim diye düşündüm. Halen de merak etmiyor değilim, o zamanlar toplumun çoğunun kabul ettiği normlar bugünün bilimi gibiydi ve farklı düşünceler delilikle yargılanıyordu. Bu yüzyılda, halen kör baktığımız konular var mıdır acaba, şu anda deli saçması dediğimiz ama geleceğin gerçeklerini birileri söylüyor mudur?
Bruno'ya ve Brunolar'a en derin saygılarımla;
'Ölüm korkusu bilmezdi. Karakter gücü bakımından, herkesten yüksekti ve gerçek uğruna savaşmayı, tüm yaşama zevklerinden üstün tutardı.'