Düşman ülkesine olduğu gibi kendi ülkesine de
bir uçtan bir uca yıkım, yoksulluk, ölüm saçmak delilere yaraşır ancak. Doğu'yla Batı, aralarındaki düşmanlığa bir son verseler, bütün bilimsel olanaklarını kendi mutluluklarına, budalaca
davranışlarından türeyen korkulardan apayrı bir yaşama biçimine adayabilirler. Kötülük denen şey insanın yüreğinde yatar
çünkü. Ortaya çıkarılmış olan sayısız yılgı aracı, kendi kötülük
tutkularımızın dışımızda dinelen anıtlarıdır, insanca dünya dışında hiçbir şey, ortadaki düşmanlıkların nedeni olamaz. Bütün
kötülük insanın kafasından doğmaktadır, çıkar yol da insan kafasının aydınlatılmasında aranmalıdır.
Birçok ülkeler, şu ya da bu çağda, bir dünya hükümetince suç sayılabilecek davranışlarda bulunmuşlar,
bu bakımdan en suçlu sayılabilecekler özgürlük hayranı geçinen kimselerce alkışlanmışlardır. Tarihte bunun en açık örneği,
Byron, Heine gibi adamların Napolyon'a duydukları hayranlıktır. Bir Dünya Hükümeti gerçekleştirilmeden önce, insanlara
modern toptan öldürüm silahlarının bulunduğu bir dünyada
uluslararası karmaşanın artık süremeyeceğini göstermek, kaçınılmaz bir gerekliliktir. Bu çetin bir görevdir, güçlü hükümetlerin birbirlerini yemeleriyle daha da kolaylaşacak değildir.