Iraklı Kadınların Anlatılmayan Öyküsü Sözleri ve Alıntıları
Iraklı Kadınların Anlatılmayan Öyküsü sözleri ve alıntılarını, Iraklı Kadınların Anlatılmayan Öyküsü kitap alıntılarını, Iraklı Kadınların Anlatılmayan Öyküsü en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Necef'te küçük kızlar bile abaya giyiyorlardı. Bir gün amcamı ziyarete gitmiştim. Dondurma satan bir dükkân vardı. Dükkanın sahibi şöyle söyledi. “Abaya giymeyen bu kız kimin kızı?” Adamla amcam kavga etmeye başladılar. Ben o zaman daha 7 ya da 8 yaşındaydım. Dondurma dükkânının sahibi yaşımın o kadar da küçük olmadığını söylüyordu.
Sayfa 130Kitabı okudu
Ülkenin işgalini desteklemek
Irak'ta yaşanan gelişmelere yönelik olarak kaygılarını dile getiren bir Kildani kadın dışında oradaki tüm kadınlar, 2003 yılında yaşanan işgali güçlü bir biçimde destekler görünüyordu.
Sayfa 59Kitabı okudu
1963 yılında yaşanan Baas darbesinin ardından kurulap al- Haris al-Oawmi (Ulusal Muhafız Alayı) Necef'teki kadınlara tecavüz etmeye başladı. Güzel kızları bulup onları ailelerinden alıyorlardı. Bu kızları siyasi nedenlerden dolayı değil, sırf güzel oldukları için götürüyorlardı. Al-Haris al-Oawmi'nin kızlarına tecavüz etmesini önlemek için birçok baba kızlarını öldürüyordu.
Sayfa 126Kitabı okudu
Annem sonunda dualarımızı duyarak bizi bu canavardan (Saddam Hüseyin) kurtardığı için Tanrı'ya şükrediyordu. Sonra savaş bitip insanlarımız Saddam'ın askerlerine karşı savaşmaya başladığında Amerikalılar bize ihanet ettiler. İnsanlarımızın Saddam'ın askerleri tarafından katledilmesine seyirci kaldılar.
Evlerimizin harap edilmesine seyirci kaldılar.
Sayfa 222Kitabı okudu
“Modern” olanı benimseme arzusunun, kölelerine iyi davranıp, ailenin bir parçası da yapsalar, insanları köle sahibi olma düşüncesini sorgulamaya itmemesi şaşırtıcı görünüyor.
Sayfa 110Kitabı okudu
Ambargoyla Saddam Hüseyin'in gücünü sınırlamak, bölgede ve ülke içinde insan hakları ihlallerini denetlemek amaçlandıysa da bu ağır bedeli ödemek zorunda kalanlar yönetimdekiler değil, Irak halkının çoğunluğu oldu. 1996 yılının Mayıs ayında bir ulusal televizyon kanalında ambargoyla 500 bin Iraklı çocuğun ölmüş olabileceğine ilişkin ne düşündüğü sorulduğunda ABD'nin eski Dış İşleri Bakanı Madeleine Albright “Biz bu bedele değdiğini düşünüyoruz” demişti.
Sayfa 226Kitabı okudu
Onların kadın konusu denince anladıkları şey, büyük toplantı ve konferanslar düzenleyip kadın merkezleri inşa etmek. Bu merkezlere giden var mı sanıyorsunuz? Bizim ihtiyacımız olan şey yönetimin her alanında daha çok kadının olması. Ama sorun şu ki atanan kadınların bazıları gerçekten çok muhafazakâr ve kadın haklarına karşı.
Sayfa 307Kitabı okudu
Fahişelik en başta yönetim tarafından destekleniyordu, çünkü temel müşteri kitlesini, Irak yönetimine yakın olanlar, savaş zenginleri ve ambargodan kâr edenlerden oluşan yeni zengin sınıfı oluşturuyordu.
Sayfa 244Kitabı okudu
1958 yılında biz Necefte Hayy al-Sa'ad'ta yaşıyorduk. Ben 6 yaşındaydım. O sıralar oldukça zengin olan insanlar Suudi Arabistan'dan abid (köle) alırlardı. Bizim evde Fayruz ve Sabah adlı iki kölemiz vardı. İnsanlar genelde bir erkek, bir kadın köle alırlardı ki çocukları olsun ve çocuklar da onlar için çalışsınlar.
Sayfa 108Kitabı okudu
Hamileliğim süresince doğumun gece değil de gündüz olması için dua ettim, çünkü geceleri sokağa
çıkma yasağı vardı ve sokaklar araba kaçıran ve insanları öldüren çetelerle dolu oluyordu. Tabii ABD'li askerlerin sokaklara rastgele ateş ettiklerinden söz etmiyorum bile. Onlara doğru yaklaşan bir araba gördüklerinde doğrudan ateş ediyorlardı.
Sayfa 272Kitabı okudu