Yazar, özellikle bugünkü İran'ın kuzeyi, batısı, kuzeybatısı ile Irak'ın kuzey bölgelerinde yaşayan ve eklemeli dil konuşanlardan zaman içerisindeki değişik sebeplerle ayrılan toplulukların bozkırda, Saka adıyla bütünleşip bugün adına Türk dediğimiz dil ve kültür çerçevesinde milletleşerek akabinde ata topraklarının yeni sâkinleri olan Arî insanları ile olan mücadelelerini güzel bir şekilde işleyerek bizlere sunmuş. Fakat bu mücadeleyi tarihî gerçeklikler üzerinden yapmak adına kalemine sarılarak kendine ve insanlığa yeni sorular sormuş, cevaplar aramış.
Kitapta yazarın, Hint-Avrupa ekseni üzerinden yazılmış ve temelsiz olarak gördüğü batı tarihinin senetsizliğini izah edebildiğini düşünüyorum.
Pek âlâ bu konuda yalnız tarih değil, hemzamanlı bir şekilde dil çalışmalarının varlığını istemek zorundayız.
