Fantastik kitaplar her daim benim yolumu aydınlatır fakat pek çok fantastik kitap -maalesef ülkemizde yetişkinler tarafından çok rağbet görmediği için-çocuklara hitap eden,yalın kalemlerle yazılıyor. Bu sebeple edebi süslemeler, şiirler, ağıtlar,üzüntüler ve gerçek duygular kitaplarda yeterince işlenmiyor.Işığın Tacı ise her kitleye hitapediyor. Okurken düşünmeye, merak etmeye zorluyor insanı. Kitapta dostluk, ihanet, yaşam ve ölüm o kadar ustaca harmanlanmış ki , okurken hiç bir duygunun abartı olduğunu düşünmüyoruz. Amaç sadece güzel bir içerik çıkarmak değil,okuyucuya okuma zevki vererek daha ilerisini öğrenmeye teşvik etmek. İçeriğine gelirsek de epik fantastik kitapların pek çoğunda olan bilinmeyen dünya bu sefer karşımıza baştan yaratılmış karakterleriyle, halkıyla ve kitabın amacıyla özdeşleşen bir dünya olarak çıkıyor. Fantastik kitaplarda genelde özgünlüğü korumak zor olsa da kitapta her karakter, her duygu, her fikir baştan yaratılmış. Okurken hissediyoruz yazarın karakterlere ne kadar itinayla ve gizli bir sevgiyle yaklaştığını. Bundan ötürü sevmediğimiz karakterlerin bile bir yönüne hayran kalıyoruz mutlaka. Dostluğa bu kadar önem verilen bir dünyada ihanete uğrayanlar, sevgiye bu kadar önem verilen bir dünyada dökülen kanlar... Bunca çelişki ve zorluğun arasında hayata tutunmaya çalışanların mücadelesi,iyilik kazanmasa dahi iyiliği savunacak, kötülük ezici olsa dahi kötülüğe olan sadakatleri tükenmeyecek kişilerin hayatlarını, hep bir adım sonrasını düşündürerek, okuma zevkini artırarak ve en önemlisi bize bir şeyler katarak sunmuş yazar. Herkese tavsiye ederim.