Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İslam Ülkelerinde Bilimin Gerileyişi

Timur Karaçay

İslam Ülkelerinde Bilimin Gerileyişi Sözleri ve Alıntıları

İslam Ülkelerinde Bilimin Gerileyişi sözleri ve alıntılarını, İslam Ülkelerinde Bilimin Gerileyişi kitap alıntılarını, İslam Ülkelerinde Bilimin Gerileyişi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tanrı , iradesini egemen kılmak için yeryüzündeki iyi insanları kullanır ; yeryüzündeki kötü insanlar ise kendi iradelerini egemen kılmak için Tanrıyı kullanırlar . Giordano Bruno
Sayfa 117Kitabı okudu
“Dünya borca battı, biz çıktık." diye yazan ekonomistin yazısını okuyunca hiçbir endişem kalmadı toplam borç konusunda 198 milyar dolardan 380 milyar dolara kadar da şen rakamlara itibar etmeyip, Hazine Müsteşarı'nın bildirdiği borç miktarı olan tarı olan 391,1 milyar lirayı esas alıp, ulusal borcu ifade eden bu sayının ne menem bir şey
Sayfa 23 - 2002 de yazılan bu yazıda TL den YTL ye dönüşüm nedeniyle gerekli sayısal bazı değişiklikler yapılarak yeniden yazılmıştır. Sayıları 2017 yılına güncellemek için sağlam veriler bulunamamıştır .Kitabı okudu
Reklam
Dinler ve mezhepler arası ayrılık maalesef hala çoğu politikacı ve din adamınca körüklenmekte, dinler ve uygarlıklar arası düşmanlık için iyi bir beslenme ortamı yaratılmakta ve yaratılan ortam özenle korunmaktadır. Nedeni genellikle ekonomik üstünlük ve egemenlik sağlamak olsa bile insanlığa acı ve sefalet çektiren savaşların ve soykırımların daima inanç ve milliyet ayrımına dayandırılmış olması tesadüfi değildir. O ikili, bilinçsiz kitleleri ateşleyen fünyeler gibi kullanılagelmiştir.
Sayfa 140 - AbaküsKitabı okudu
Zamanla paylaşanların çoğalması paylaşılacakların azalması, siyaseti ve ticareti öne çıkarmaya başlamıştır. Giderek din, siyaset ve sermaye üçlüsünün koalisyonu oluşmuştur. Bir yanda dini ustaca kullanan siyaset, kurulu düzeni yönetime erkini kolayca elde edebilmektedir, öte yandan siyaset ile el ele veren sermaye, kurulu düzenden azami kazancı elde etmeyi her zaman başarmıştır. Geçen yüzyılın ikinci yarısından sonra parasal gücü çok artan ticari kurumlar küresel sermayeye dönüşmüştür. Küresel sermaye yalnız üretim araçları elinde tutmak ve yetinemiyor; artık siyaset kurumunu da yönetiyor. Başka bir deyişle şimdi din -siyaset- küresel sermaye koalisyonu bütün dünyanın yönetmektedir. Bu koalisyonun başı daima küresel sermayedir. Üstün gücüne dayanarak çoğu ülkenin siyasetçilerini yönetebilmektedir. İnanç kurumları ise bazı ülkelerde doğrudan, bazı ülkelerde ise dolaylı olarak siyaset kurumunu etkileyebilmektedir. Bütün bunlardan çıkan sonuç şudur. söz konusu üçlü koalisyon hemen her ülkede istediği düzeni kurmaya uğraşır ve kurduğu düzenin devamını ister. O halde onların kurdukları düzeni sarsabilecek hareketleri yok etmek veya o hareketlerin gücünü zayıflatmak için ellerindeki bütün olanakları kullanmaları çok doğaldır.
Sayfa 107 - AbaküsKitabı okudu
Savaştan yorgun çıkmış ve yokluklar içinde kıvranan genç Cumhuriyet, eğitimi olağanüstü önem veriyor. Okuma-yazma seferberliği başlatıyor, okul çağına gelen her çocuğa zorunlu İlköğretimi götürüyor. İlk, orta ve yüksek öğretmen okulları ve üniversite açıyor. 1940 yılında, dünya savaşı ateşi içindeyken Köy Enstitüleri açılıyor. Ancak 6 yıl devam edebilen Köy Enstitüsü hareketi 20-30 yıl sürebilseydi, eğitim birliği ve laik eğitim şurasından burasından çekiştirerek bozulmasaydı, 1930'larda başlayıp 1945 yılında meclis gündemine gelen "Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu" ve benzeri reformlar yapılabilseydi, bugün Türkiye Avrupa Birliği'nin kapısında diz çöküp beklemiyor olacaktı aksine şimdi AB kapısının yüzümüze kapatanlar Türkiye'nin liderlik ettiği uluslararası platformlara girebilme şanslarına arıyor olacaklardı.
Sayfa 114 - AbaküsKitabı okudu
Her inanç kurumunda köktenciler kolayca türemiştir ve onlar daima aklın özgürlüğüne karşı durmuşlardır. Köktenciler, bağlı oldukları dinin "ortodoks"larıdırlar; inançsız saydıkları kişileri Tanrı adına cezalandırmayı kendilerine verilmiş ilahi bir görevi sayarlar. Bu olgu her inanç kurumunda yaşanmıştır. Ancak köktencilere bu ortamı ya da olanağı sağlayan sürece doğru tanımlamalıyız nokta bu süreci yaratan yeni inanç kurumunun kendisidir.
Sayfa 7 - AbaküsKitabı okudu
Reklam
Farkli inançlara bağlılığı yaratan etmen, insanin içinde yetisti farklı farklı inançlara bağlılığı yaratan etmen insanın içinde yetiştiği kültürdür, sosyal düzendir. Binlerce yılda yaratılan kültür sistemlerinin ve sosyal düzenlerin kolayca değişmesi beklenemez. O nedenle toplumlar tutucudur, mevcut düzeni bozacak her yeni düşünce çoğunluğun tepkisi ile karşılaşır.
Sayfa 106 - AbaküsKitabı okudu
Parlamenter demokrasilerin dayanağı olan partiler, eğitimsiz toplumlarda halkı neredeyse düşman saflara bölebilmektedir. Var oluşlarını inanç ve etnik ayrılıklara dayandıran partiler az değildir. (...) Birçok ülkede kaba güce dayalı partilerini zorla ya da hile ile seçim kazandıklarını ve demokrasi adı altında diktatörlüklerini sürdürdüklerini görüyoruz O nedenle parlamenter demokrasilerini eleştirisi özeleştirisi doğru yapılmalıdır.
Sayfa 141 - AbaküsKitabı okudu
Bu evrende hiçbir şey yoktan var olmaz ve yok olmaz. Uzayda mutlak konum yoktur, her cismin yeri ötekilere görelidir. Her şey hareket halindedir. Gözlemci kendisini merkezde görür.
Sayfa 118 - AbaküsKitabı okudu
18 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.