İslam ve Batı

İbrahim Kalın

İslam ve Batı Sözleri ve Alıntıları

İslam ve Batı sözleri ve alıntılarını, İslam ve Batı kitap alıntılarını, İslam ve Batı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gelecek ve Gerilim; Çatışma, Uzlaşma ve Ötesi
Farklı kültürler arasındaki ilişkilerin sadece demografi ve siyasi maslahat üzerinden tanzim edilebileceğini söylemek, kalıcı ve köklü bir barış kültürünün inşası için yeterli değildir. Bu, özellikle İslâm-Batı ilişkileri söz konusu olduğunda daha da kesinlik kazanan bir durumdur. Ahlâkî temellere dayanmayan bir çoğulculuk, bizi ancak kültürel anarşizme götürür. Bir arada yaşama iradesi temelde ahlâkî bir duruştur. Farklı din ve kültürlerin varlığını kabul etmek de özünde ahlâki bir tutuma işaret eder. Kalıcı ve yapıcı bir diyalog, ancak böylesi evrensel, ama aynı zamanda bağlayıcı bir çerçevede mümkün olabilir. Zira ahlâkî ilkeler, kültürel farklılıkların ve rölativizmin ötesinde, diyalogun muhataplarında karşılığı olan evrensel umdelerdir. Bu zemini başlangıç noktası kabul ettiğimizde, farklılıkları bir zenginlik; "öteki"ni, "ben"i zenginleştiren ve güçlendiren bir unsur olarak görebiliriz.
Sayfa 181 - İSAM YAYINLARIKitabı okudu
Yeni Bir Dünyanın Eşiğinde; Avrupa Kolonyalizmi, Seyyahlar ve Oryantalizm
Modern Avrupa'nın dünyanın yeni merkezi olarak ortaya çıkışı, farklı ama birbiriyle irtibatlı iki tarihin de doğmasına sebep olmuştur. Modernite adını verdiğimiz yeni evren tasavvuru ve siyasî düzen, Avrupa-Batı ve İslam dünyası için farklı süreçleri ifade eder. Modernite, Avrupa merkezli bir küresel sistemin kurulmasını işaret ederken; İslâm dünyası, Hindistan, Afrika yahut Çin gibi Avrupalı olmayan toplumlar için sistemin dışına itilme, marjinalleştirilme ve son tahlilde fiilen işgal ve sömürüye uğrama anlamına gelir. XVIII. yüzyılın ikinci yarısında ivme kazanıp günümüze kadar devam eden "Batı'nın yükselişi", Batılı olmayan toplumların modernleşmesinden çok, sömürgecilikle çatışma, direniş, uzlaşma, asimile olma gibi farklı ilişki biçimlerinin öne çıktığı bir süreci ifade eder. 1850'li yıllarda İstanbul yahut Kahire'de yaşayan sıradan insanlar için Avrupa (ve modernite) Kartezyen akılcılığı, bilimin üstünlüğünü yahut Fransız İhtilalinin "hürriyet, müsavat, uhuvvet" sloganlarını değil, Avrupalı askerlerin müslüman topraklarına ayak basmasını temsil ediyordu. Bunu kısa sürede kültür emperyalizmi izleyecektir.
Sayfa 127 - İSAM YAYINLARIKitabı okudu
Reklam
Avrupa ve Amerikalıların büyük çoğunluğu ''İslami köktenciliği son derece önemli bir tehdit'' olarak algılarken, yarıdan fazlası İslam'ın değerlerinin demokrasiyle bağdaşmadığını düşünüyor. Burada ''İslam'' ile kastedilenin sadece teolojik manada din olmadığını; Türkiye dahil, halkı müslüman ülkelerin temel dini-kültürel değerleri olduğunu görmek zor değil. Zira ortalama bir Avrupalı yahut Amerikalı'nın İslam düşüncesi, felsefesi, hukuku vb. hakkında hüküm verebilecek kadar bilgili olmasını beklemek naiflik olur.
Sayfa 162Kitabı okudu
Hıristiyan dünyası İslâm'ı en başından itibaren dinî-teolojik bir meydan okuma ve rakip olarak algıladı. İbrâhimî geleneğin son halkası olduğunu söyleyen İslâm, Yahudilik ve Hıristiyanlık'la ortak noktaları bulunmasına rağmen, onlara önemli eleştiriler de yöneltmekteydi.
Hiçbir birey ve toplum boşlukta yaşayamaz. Tarih, varoluşumuzun hem bir şartıdır hem de sonucu. İnsansız tarih, ancak doğa tarihinin konusu olabilir ama bu bize insan oluşumuz hakkında çok az şey söyler. Tarih insanlığın ortak hafızasıdır; fakat bu hafızayı tarih yapıcıları kadar tarih yazıcıları da belirler.
Çatışma yanlılarını haklı çıkaran pek çok gelişme yaşanırken, ümitvar olanlarımız insanoğlunun özündeki iyinin bütün kötülükleri aşabileceğine olan inancını yitirmek istemiyor.
Sayfa 175Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.